9.317,24 TRY BIST 100 BIST 100
38,07 USD USD USD
5,24 CNY CNY CNY
43,29 EUR EUR EUR
0,12 CNY CNY/EUR CNY/EUR
46,35 TRY Faiz Faiz
67,02 USD Petrol(brent) Petrol(brent)
40,44 USD Gümüş(ons) Gümüş(ons)
4,76 USD Bakır(lb) Bakır(lb)
98,08 USD (CME) 62% Fe (CME) 62% Fe
352,00 USD Gemi Söküm Gemi Söküm
4.152,75 TRY Altın(gr) Altın(gr)

Çevre ve Enerji Verimliliği Merkezi Fizibilite Çalışması Projesi

- TOBB Başkanı Hisarcıkoğlu: - "Geçen ay Paris’teki müzakereler sonunda, 2020 sonrası küresel iklim rejimini belirleyecek Paris Anlaşması hazırlandı. Böylece iklim değişikliği ile mücadelede yeni bir evreye geçtik" - "Çevre konusunda, iklim değişikliği ve enerji konusunda, güçlü temelleri olan, kararlı, hem ekonomik dönüşümümüzü, hem de AB katılım sürecimizi destekleyen bir politika takip edilmesi gerektiğine inanıyoruz"

Çevre ve Enerji Verimliliği Merkezi Fizibilite Çalışması Projesi

Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, "Geçen ay Paris’te iki hafta süren müzakereler sonunda, 2020 sonrası küresel iklim rejimini belirleyecek Paris Anlaşması hazırlandı. Böylece iklim değişikliği ile mücadelede yeni bir evreye geçmiş olduk" dedi.

TOBB İkiz Kuleler Toplantı Salonu'nda düzenlenen "Çevre ve Enerji Verimliliği Merkezi Fizibilite Çalışması Projesi" açılış toplantısında konuşan Hisarcıkoğlu, sağlıklı ve dengeli bir çevrede yaşamak, kalkınma ile çevre koruma dengesini gözetmek için pek çok ülke gibi Türkiye'nin de büyük bir çaba içerisinde olduğunu söyledi.

Türkiye'nin çevre konusunda çok sayıda uluslararası sözleşmeye taraf olduğunu hatırlatan Hisarcıklıoğlu, "Bildiğiniz üzere geçen ay Paris’te iki hafta süren müzakereler sonunda, 2020 sonrası küresel iklim rejimini belirleyecek Paris Anlaşması hazırlandı. Böylece iklim değişikliği ile mücadelede yeni bir evreye geçmiş olduk. Aslında ilk defa 195 ülkenin tamamını kapsayan, evrensel bir iklim değişikliği ile mücadele anlaşması söz konusu. Paris Anlaşması, taraf olacak tüm ülkelere bağlayıcı hükümler getiriyor. Dolayısıyla taraf ülkelerin, çevre, enerji, yatırım, kalkınma gibi politikalarında orta ve uzun vadede değişikliğe gitmesi gerekiyor. Ne yazık ki Paris’te Türkiye’nin tüm taleplerine rağmen ne karar metnine, ne de anlaşma metnine, Türkiye’nin özel durumunun yazılmasına müsaade edilmedi. Umarız önümüzdeki yıl Fas'ta yapılacak konferansta bu husus bir çözüme kavuşur. Aksi halde yeni anlaşmanın yürürlüğe girmesiyle birlikte Türkiye'ye karbondioksit emisyonlarında azaltım yükümlülüğü getirilecek" diye konuştu.

Hisarcıklıoğlu, Türkiye İstatistik Kurumunun (TÜİK) 2012 Sera Gazı Envanteri'nin Türkiye'nin toplam sera gazı salımının 440 milyon karbondioksit eşdeğeri olduğunu gösterdiğini belirterek, "Toplam sera gazı salımı sorumlusu olarak, enerji sektörü yüzde 70 ile en büyük paya sahipken, endüstriyel işlemler yüzde 14 ile ikinci sırada yer alıyor. Yine 2012 yılında Türkiye'de kişi başına düşen sera gazı salımı 5,9 ton karbondioksit eşdeğeri olarak gerçekleşmiştir. Bu rakam da OECD ve Avrupa Birliği (AB) ülkelerinin ortalamasından halen çok düşüktür. Elbette bu durum, bizi yeni koşullara uyum sağlamaktan alıkoymamalı. Özelikle teknolojik dönüşümü bir an önce gerçekleştirmek zorundayız. Hizmet sektörünün Gayrisafi Yurtiçi Hasılamızdaki (GSYH) yeri ve ağırlığı gittikçe artmakla birlikte gelişmekte olan bir ülke olarak, sanayisini de büyütmek zorunluluğu olan bir ülkeyiz. Bu yüzden, yeni çevresel koşulları, dışarıya olan enerji bağımlılığımızı ve ekonomik koşulları düşünerek, yeni sanayi politikamızı kurgulamak zorundayız. Dolayısıyla daha temiz teknolojilerle yol alırsak, bu süreci bir avantaja dönüştürebiliriz" ifadelerini kullandı.

AB sürecinde de Türkiye'nin çevre konusunda ciddi yol aldığını anlatan Hisarcıklıoğlu, şöyle devam etti:

"Çevre faslı 21 Aralık 2009 tarihinden bu yana açık fasıllardan birisidir. Avrupa Birliği'nin çevre müktesebatına uyum konusu, teknik olarak zor ve aynı zamanda ciddi yapısal değişimi gerektirmektedir. O zamanki adıyla Çevre ve Orman Bakanlığı tarafından hazırlanan 'Avrupa Birliği Entegre Uyum Stratejisi' raporu, uyum sürecinin yaklaşık 60 milyar avro tutarında bir yatırım zorunluluğu getirdiğini ortaya koyuyordu. Dolayısıyla, geniş bir çevre gündemiyle karşı karşıyayız. Bu süreç, başta enerji, demir-çelik, madencilik, çimento, cam, ulaştırma, tarım-hayvancılık, inşaat, kağıt sanayi, otomotiv, denizcilik, kimya olmak üzere birçok sektörümüzün geleceğini de yakından ilgilendirmektedir."

Türkiye'nin enerji yoğunluğunun OECD ve AB ülkeleri ortalamasının üzerinde olduğunu bildiren Hisarcıklıoğlu, "Bin dolarlık milli hasıla üretmek için 400 litre petrole eşdeğer enerji harcıyoruz. Bu rakam, OECD ülkeleri ortalaması için 200 litredir. TOBB olarak, Türkiye'nin ekonomik gelişmesini, şirketler kesiminin güçlenmesini, rekabet gücünün ve istihdam artırılmasını düşünmek zorundayız. Bunu yaparken elbette, çevre konusunda, iklim değişikliği ve enerji konusunda, güçlü temelleri olan, kararlı, hem ekonomik dönüşümümüzü, hem de AB katılım sürecimizi destekleyen bir politika takip edilmesi gerektiğine inanıyoruz. Sektörlerin ve şirketlerin intibak maliyetlerinin hesaplanmasında birlikte çalışmalı, maliyetleri karşılamada kaynak bulmalıyız" diye konuştu.

İngiltere'nin Ankara Büyükelçisi Richard Moore ise çevre sorunlarının herkesi etkilediğini belirterek, "Herkesin enerji ile ilgili yapabilecekleri var. KOBİ'lerin ve özel sektörün desteği olmadan çözümlerin olmayacağı düşüncesindeyiz. Çevre ve ekonomi arasındaki bu etkileşim hem risk hem de fırsat anlamına gelmektedir. Çünkü düşük karbondioksit yeni istihdam ve yeni fırsatlar sunmaktadır. Kısacası yeni pazarlar ve verimlilik artışıdır. Türkiye'de çok olumlu bir adım atarak Paris Anlaşması kapsamında taahhütte bulundu. Bunu desteklemeye devam edeceğiz" değerlendirmesinde bulundu.
 

Yorumlar

Henüz yorum yapılmadı

Bu içeriğe sadece +plus aboneler erişebilir.

Piyasalara dair düşüncelerinizi paylaşmak ve daha fazla yoruma ulaşmak için hemen ABONE OLUN!
ABONE OLUN Zaten bir hesabınız varsa Oturum Açın

En çok okunan haberler

Konut fiyatlarında yıllık artış son 7 ayın zirvesinde

17 Nisan 2025 Perşembe

MÜSİAD: Türkiye’de her yıl 800 bin ile 1 milyon arasında yeni konut ihtiyacı var

26 Ocak 2025 Pazar

Konut piyasasında büyük gerileme: Satışlar 3 yılın en düşük noktasında

17 Mayıs 2024 Cuma

Konut fiyatları şubatta arttı

24 Nisan 2024 Çarşamba

İzmir'de konut satışları %2,7 arttı

14 Mart 2024 Perşembe
İzleme Listesi
Genişlet
İzleme listeniz boş

Favori emtialarınızı hızlı erişim için ekleyin ve son fiyat değişim haberlerini kaçırmayın.


Takip ettiğiniz haber kategorisi bulunmuyor
Bildirim Tercihlerini Düzenle
E-Bülten Aboneliği
En güncel haberleri ve günlük demir fiyatlarını e-posta ve sms olarak almak için kayıt olun.
Şimdi Plus Abonesi Olun!
3 gün ücretsiz deneyin!
Şimdi Abone Olun
Tarafsız Fiyatlar
Haberdar Olun
İl Demir Fiyatları
Yorumlar ve Analizler
Şimdi Abone Olun