Türkiye’deki ilk hafif çelik binayı kuran Vefa markası Steelife’ın Genel Müdürü Mimar Bülent Aydın, Deprem Haftası’nda çelik yapıların deprem güvenliğine dikkat çekti.
Esnekliği ve hafifliği sayesinde depreme karşı en güvenli yapı sistemi olan çelik yapı sisteminin neredeyse tamamı deprem kuşağında yer alan Türkiye için vazgeçilmez olduğunu vurgulayan Aydın, teknolojik altyapı ve yüksek standartlar ile üretilen çelik binaların kuruldukları günkü dayanıklılığını ömürleri boyunca aynı değerde sürdürdüğünü söyledi. Aydın, “Böylece biz de çelik yapı sistemi ile üretilmiş binalarda yaşayan insanlarımıza tıpkı Japonya’da olduğu gibi deprem anında evlerinden çıkmamalarını öğütleyebiliyoruz. Çünkü evler bu sistem ile çok daha güvenli hale geliyor” dedi.
Çelik yapıların depreme karşı güvenliğinin yanında, inşa hızına ve estetikliğine de işaret eden Mimar Bülent Aydın, Türkiye’de kentsel dönüşümde çelik yapıların kullanılması gerektiğini söyledi. Aydın, kentsel yaşam düzeyinin yükseltilmesi için konutların yanı sıra okul, hastane, kamu binaları gibi sosyal yaşam alanlarının inşasında da hafif çelik yapı sisteminin kullanılmasının önemine değindi.
Hafif çelik yapı sisteminin, depreme dayanıklılığının yanında kentsel dönüşüm ile hedeflenen estetik ve çevreye duyarlılık konusunda da farkını ortaya koyduğunu söyleyen Bülent Aydın, çelik yapıların, depreme dayanıklılığı, estetikliği, konforu, yüksek izolasyon değerlerine sahip olması sayesinde kentsel yaşam düzeyinin yükseltilmesine katkı sunabileceğini vurguladı.
Orta Afrika ülkelerinden Gabon’un, benzer hedeflere ulaşmak için ilk kentsel dönüşüm projesinde Steelife’ı tercih ettiğini hatırlatan Aydın, “Steelife, Gabon’da ANGT tarafından yürütülen ve Ulusal Kalkınma Planı’nın en önemli ayaklarından biri olan kentsel dönüşümün 564 konutluk ilk projesini sadece 6 ay içinde tamamlayacak” dedi.
“Çelik, her türlü zemine uygun bir malzeme”
Mimar Bülent Aydın, çeliğin ahşaptan 21 kata kadar, betonarmeden ise 10 kat daha esnek olduğuna dikkat çekti. Çelik binalarda taşıyıcı sistemde kullanılan çeliğin hafifliği sayesinde bina yükünün de az olduğunu ve böylece deprem güvenliği açısından risk taşıyan zeminli bölgeler dahil her türlü zemine uygun yapılar inşa edilebildiğini söyleyen Aydın, “Çeliğin özgül ağırlığı taşıdığı yüke oranla küçüktür. Böylece hem hafif hem de daha yüksek mukavemetli yapılar ortaya çıkmaktadır. Dünyanın en önemli çelik üreticilerinden biri olan ve deprem kuşakları ile sarılmış ülkemizde depreme karşı alınabilecek önlemlerin başında çelik yapıları kullanmak ve kullanımını teşvik etmek gelmektedir” görüşünü kaydetti.
“Çelik yapı kısa zamanda hızla kurulabiliyor”
Çelik yapıların üretim ve kurulum hızı sayesinde özellikle afetler sonrasında afet bölgesinin yeniden hızla yaşama dönmesine de büyük katkı sunabildiğine işaret eden Bülent Aydın, fabrikadaki üretim hatlarında tam otomatik gerçekleşen üretimin ardından şantiyeye sevk edilen binaların tamamen vida ve cıvata bağlantıları ile hızla kurulabildiğini kaydetti. Aydın, Van’da deprem sonrasında kar yağışı altında yaptıkları konutları çok kısa sürede sahiplerine teslim ettiklerini, yine Van ve Erciş’teki öğrenci yurtlarını aynı zorlu iklim koşullarında sadece 70 günde tamamladıklarını vurguladı. Aydın, “Kurulum süreci iklim koşullarından bağımsız olarak yürütülebiliyor. Ağır kış koşullarında ya da yazın ortasında kurulumlar gerçekleştirebiliyoruz” dedi.
Yorumlar
Henüz yorum yapılmadı