Geçtiğimiz sene yapılan son derece önem taşıyan analize göre, geleneksel yüksek fırın yöntemleri ile modern elektrik ark ocakları (EAO) arasındaki karbon emisyonu farkları, çelik endüstrisindeki bakış açılarını ve çevresel söylemleri yeniden şekillendiriyor.
Yüksek fırınlar 2023 yılında küresel çelik üretiminin %71,1'ini oluşturdu.
Bu sembolik yapılar uzun zamandır sektörün temel taşları oldu.
Yüksek fırınlarda üretilen her bir ton çelik için yaklaşık 2,33 ton karbondioksit (CO2) salınıyor. Yüksek yoğunluğa dayalı bu süreç, cevherden demir elde etmek için kok kömürüne (kömürden elde edilir) dayandığından önemli miktarda sera gazı açığa çıkarıyor.
Dünya üretiminin %28,6'sını temsil eden EAO bir alternatif sunuyor. Bu sistemler hurda çeliği eritmek için elektrik kullanarak kok ihtiyacını ortadan kaldırıyor.
Doğrudan indirgenmiş demir (DRI) yöntemlerini kullanan EAO için ortalama CO2 yoğunluğu ton çelik başına 1,37 ton. Ancak asıl çevre dostu olan, emisyonları ton çelik başına yalnızca 0,68 tona düşüren tam hurda yükleme yaklaşımı olarak belirtiliyor. EAO'lar çevik, uyarlanabilir ve daha az yoğun kaynak kullanır. Özellikle geri dönüşüm ve çevresel etkinin en aza indirilmesi için son derece elverişlidirler.
Elde edilen bu bulgular, sektör genelinde daha çevreci uygulamalara geçilmesi gerektiğinin altını çiziyor. Küresel iklim endişeleri arttıkça, çelik üreticileri yenilikçiliği benimsemeli, daha temiz teknolojilere yatırım yapmalı ve karbon ayak izlerini azaltmalıdır.
Yorumlar
2 yorum yapıldıelektrikli ark ocakları daha az emisyon yayıyor ama, sonuçta hurda sonsuz değil cevherden çelik üretmek zorundayız,