Doğal Afet Sigortaları Kurumu (DASK) Yönetim Kurulu Başkanı Murat Kayacı, DASK'ın bugünkü sigortalılık oranına göre tek bir deprem için sahip olduğu 15 milyar liralık ödeme gücünün, 17 Ağustos 1999 Marmara depreminden sonra aldığı yolu ortaya koyan önemli bir gösterge olduğunu belirterek, "Kurum, olası büyük bir depremde, depremin ardından kendi kaynakları ve yurt dışı piyasalardan aldığı korumalarla bu seviyedeki bir hasarı karşılayabilecek kapasitededir." dedi.
Kayacı, AA muhabirine yaptığı açıklamada, poliçelerin yüzde 85'ine yakınını birinci ve ikinci derece risk bölgesinde bulunan konutlara yapılan Zorunlu Deprem Sigortası'nın oluşturduğunu belirtti.
Deprem riski yüksek olan bölgelerden olan Marmara'da bulunan İstanbul'un ise yüzde 55 sigortalılık oranına sahip olduğunu ifade eden Kayacı, şunları kaydetti:
"DASK olarak toplumun farklı kesimlerine yönelik çok çeşitli mecraları kullanarak, hem ulusal hem de yerel ölçekte pek çok bilinçlendirme ve tanıtım projesini hayata geçirdik ve geçirmeye de devam ediyoruz. Çalışmalarımızı 'Depreme hazır bir Türkiye' için hayata geçirmeyi hedefliyoruz. Başlıca hedefimiz, depreme hazırlıklı olma ve sigortalılık bilincini artırarak sistemimizdeki konutların tamamını zorunlu deprem sigortası güvencesi altına almak. DASK ve ilgili diğer devlet kurumları olarak, bilinçlendirme ve bilgilendirme çalışmaları ile vatandaşlarımıza ulaşıp depremde oluşabilecek zararları azaltmayı hedefliyoruz. Vatandaşlarımızın olası bir deprem tehlikesi için harekete geçmeleri, diğer tedbirlerin yanında finansal bir önlem olan Zorunlu Deprem Sigortası ile maddi olarak yaşayabilecekleri zararı azaltabileceklerini öğrenmeleri gerekiyor. Bu yüzden ülke genelindeki sigortalılık açısından değerlendirdiğimizde sigortalılık oranı diğer ülkelere göre kıyaslandığında yüksek olsa da nihai hedefimiz, tüm konutların deprem sigortası ile teminat altına alınması."
"Zorunlu Deprem Sigortası yapılmış konut oranı yüzde 35’e yükseldi"
Murat Kayacı, olası bir İstanbul depreminin gerçekleşmesi halinde DASK'ın bunu karşılayıp karşılayamayacağına ilişkin soru üzerine, "DASK'ın bugünkü sigortalılık oranına göre tek bir deprem için sahip olduğu 15 milyar liralık ödeme gücü, 17 Ağustos 1999 Marmara depreminden sonra aldığı yolu ortaya koyan önemli bir gösterge. Kurum, olası büyük bir depremde, depremin ardından kendi kaynakları ve yurt dışı piyasalardan aldığı korumalarla bu seviyedeki bir hasarı karşılayabilecek kapasitededir." ifadelerini kullandı.
DASK'ın bu finansal güç ile Van depreminden sonra 2 hafta gibi kısa bir süre içerisinde hasar ödemelerine başladığını aktaran Kayacı, depremin olduğu dönemde yüzde 9 sigortalılık oranına sahip kentte 125 milyon lira hasar ödemesi yapılırken, Zorunlu Deprem Sigortası yapılmış konut oranının bugün yüzde 35’e yükseldiğini kaydetti.
Türkiye'de yaşanacak büyük bir depremde, hatta olası İstanbul depreminde de devlet bütçesinden ayrı finansal bir kaynakla depremden sonra da hayatın devam edeceği bir İstanbul’a sahip olunabilmesi için Zorunlu Deprem Sigortası olan konut oranının daha yukarılara çekilmesi gerektiğini belirten Kayacı, evlerini Zorunlu Deprem Sigortası ile teminat altına almayan vatandaşların en yakın banka veya acenteden poliçelerini yaptırmalarını veya süresi biten poliçeleri varsa yenilemelerini önerdi.
Gökova Körfezi'nden 900 hasar ihbarı
DASK Yönetim Kurulu Başkanı Kayacı, yılbaşından bu yana Türkiye’de Çanakkale, Adıyaman, Ege Denizi ve son olarak da Gökova Körfezi depremleri başta olmak hasar yapıcı nitelikte birçok deprem meydana geldiğini, DASK olarak depremlerin hemen ardından hasar gören bölgelerde yaşamın olağan seyrine en hızlı şekilde dönülmesi için gerekli adımları attıklarını söyledi.
2017 yılında yaşanan depremler özelinde bakıldığında Çanakkale Ayvacık, Adıyaman Samsat, Manisa Saruhanlı, Ege Denizi ve Gökova depremlerinden gelen ihbarların DASK tarafından değerlendirildiğini, hasar tespit ve tazminat ödeme süreçlerinin de devam ettiğini belirten Kayacı, şunları kaydetti:
"Depremde hasar gören konutlarda yaşamın olağan seyrine en hızlı şekilde dönülmesi için gerekli çalışmalar başlatılmıştır. Son olarak 21 Temmuz 2017'de Muğla ili Bodrum ilçesi açıklarında Gökova Körfezi’nde meydana gelen 6,5 büyüklüğündeki deprem sebebiyle bu zamana kadar 900’ü aşkın ihbarımız bulunmakta ve yazlık bölgeler olduğu için ihbarların birkaç ay daha sürmesi beklenmektedir. Hasar tespiti için sigorta eksperleri bölgeye hızlıca yönlendirilmiştir."
Yorumlar
Henüz yorum yapılmadı