Türkiye'nin aday olduğu 2015-2016 dönemi BM Güvenlik Konseyi geçici üyeliği seçimlerinde ikinci tur oylamasında Türkiye 73, İspanya ise 120 oy aldı. Bu sonuçla oylama üçüncü tura kaldı. Üçüncü turda 132 oy alan İspanya ikinci yedek üyeliğe seçildi. Türkiye bu turda 60 oyda kaldı.
BM Genel Kurulu'ndaki oylamada, yıl sonunda görev süreleri dolacak olan Arjantin, Ruanda, Güney Kore, Avustralya ve Lüksemburg'un yerine, bu ülkelerin grubunda yer alan beş yeni üye için seçim yapıldı.
Seçimlerde Afrika grubundan 190 oyla Angola, Latin Amerika ve Karayipler grubundan 181 oyla Venezuela ve Asya-Pasifik grubundan 187 oyla Malezya Konsey'e seçildi.
BMGK'da 2015-2016 yıllarında geçici üyelik yapacak 5 üyeyi belirlemek için BM Genel Kurulu'nda gerçekleştirilen oylamada, Batı Avrupa ve Diğerleri grubundan Yeni Zelanda 145 oyla Konsey'e seçildi. 109 oy alan Türkiye ve 121 oy alan İspanya yeterli çoğunluğu sağlayamadığı için ikinci tura kaldı.
Genel Kurul'daki oylamada, yıl sonunda görev süreleri dolacak olan Arjantin, Ruanda, Güney Kore, Avustralya ve Lüksemburg'un yerine, bu ülkelerin grubunda yer alan beş yeni üye seçildi.
Seçimlerde Afrika grubundan Angola, Asya-Pasifik grubundan Malezya, Latin Amerika ve Karayipler grubundan Venezuela, Batı avrupa ve Diğerleri grubunda ise Türkiye, Yeni Zelanda ve İspanya aday oldu.
BM Genel Kurulu'nda yapılan oylamada bir ülkenin BMGK'ya seçilebilmesi için grubunun tek adayı bile olsa kullanılan oyların en az üçte ikisini alması gerekiyordu. BM üyesi 193 ülkenin tamamının oy kullanması durumunda seçilebilmek için en az 129 oy alınması gerekiyordu
Türkiye'nin bulunduğu grupta ise 129 oy almak yetmeyebilir. Çünkü üçte ikinin üzerinde en fazla oy alan iki ülke hedefine ulaşabilecek. Türkiye 2009-2010 dönemi için gerçekleştirilen seçimde 151 ülkenin desteğini alarak ilk turda Konsey'e seçilmişti.
Oylama öncesi BM Genel Kurulu'nda prosedüre ilişkin bilgi veren Başkan Sam Kutesa, delegelerden sadece dağıtılan kağıtlarda tercih yapmaları, önceden hazırlanmış kağıtları sandıklara atmamalarını istedi.
Oylamanın gizli olduğu uyarısı da yapan Kutesa, basın mensuplarından da oylama sırasında delegelerin masalarına yakın plan çekim yapmamaları uyarısı yaptı. BM üyesi ülke temsilcilerinin oylarını sandıklara atmalarının ardından Kutesa, oyların sayımı için birleşime 45 dakika ara verdi.
Türkiye, BM Güvenlik Konseyi'nde 1951-1952, 1954-1955, 2009-2010 yıllarında geçici üyelik görevinde bulunmuş, 1961 yılında ise iki yıllık dönemi Polonya ile paylaşarak bir yıl BMGK'da yer almıştı.
Çavuşoğlu sonucu değerlendirdi: Tutumuzdan vazgeçmeyiz
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu BMGK üyeliği için BM Genel Kurulu'nda düzenlenen oylamanın ardından gazetecilere yaptığı açıklamada, kampanya dönemi boyunca önemli çalışmalar yaptıklarını ancak yarışı Yeni Zelanda ve İspanya'nın kazandığını söyledi.
Türkiye'nin BM'nin önemli bir üyesi olduğunu ve önemli insiyatiflerin öncülüğünü yaptığını hatırlatan Çavuşoğlu, "Burada bugün seçilemedik diye buradaki sorumluluklarımızdan da katkılarımızdan da vazgeçemeyiz" dedi.
Türkiye'nin çalışmalarından bir çok ülkenin beklentisi olduğunu vurgulayan Çavuşoğlu, bu ülkelere olan desteklerini kalkınma projeleriyle ve misyon sayısını artırarak devam ettireceklerini kaydetti.
"Elbette kazanmak isterdik ama neticede burada ilk oylamada 109 oy aldık" diye konuşan Çavuşoğlu, daha sonraki oylamaların ise konjonktürel gelişmelere bağlı olduğunu söyledi.
İspanya'yı başarılarından dolayı kutladığını dile getiren Çavuşoğlu, "Biz gerek uluslararası, gerek bölgesel örgütlerle işbirliğimizi ve çalışmalarımızı her düzeyde devam ettireceğiz. Önümüzdeki süreçte de hangi uluslararası örgütler nezdinde neler yapacağımızı paylaşacağız" diye konuştu.
Çavuşoğlu, Türkiye'nin dış politikalarında bağımsız hareket etmesinden hoşnut olanların yanı sıra rahatsız olanların da bulunduğunu kaydederek, "Bize oy verirken bundan dolayı oy vereceğini söyleyen çok sayıda ülke vardı" dedi.
Türkiye'nin konjonktürel değil ilkesel duruş sergilediğini de vurgulayan Çavuşoğlu, "Bugün ilkesel duruşumuzdan dolayı rahatsız olanlar olabilir. Ama her zaman olduğu gibi bizim tutumumuzun belli bir zaman geçtikten sonra ne kadar haklı olduğunu itiraf edenler de oluyor. İlerde de böyle olacaktır. Dolayısıyla biz oy kaygısıyla, bazı ilkemizden, tutumumuzdan, duruşumuzdan da vazgeçemeyiz. Bizden beklentisi olan ülkelerin sesi ve vicdanı olmaya devam edeceğiz" dedi.
Kaynak: Dünya
Yorumlar
Henüz yorum yapılmadı