Varank, İstanbul'da düzenlenen ALUEXPO 7. Uluslararası Alüminyum Teknolojileri, Makina ve Ürünleri İhtisas Fuarı ile 10. Uluslararası Alüminyum Sempozyumu'nun açılışında yaptığı konuşmada, bu sene fuara salgın şartlarına rağmen 29 farklı ülkeden 348 firmanın katıldığını ve alanında Avrasya'nın en büyük, Avrupa'nın ise ikinci büyük fuarının gerçekleştirildiğini dile getirdi.
Dünya ekonomisinin sürekli yeni sınamalarla karşı karşıya kaldığına dikkati çeken Varank, "2008 küresel ekonomik krizi, ABD ile Çin arasında başlayıp dünyaya yayılan ticaret savaşları, Kovid-19 pandemisi derken şimdi de gerçek bir savaşla yüz yüzeyiz. İşte bu konjonktürden Türkiye olarak maalesef biz de etkileniyoruz. Ekonomimiz etkileniyor, sanayicimiz etkileniyor, vatandaşımız etkileniyor.
Ancak biz bütün bu yaşananlara rağmen, krizlerden en az etkilenmek hatta oluşabilecek potansiyeli değerlendirebilmek için proaktif adımlar atmaya özen gösteriyoruz. Özellikle üreticilerimizin yaşanan süreçlerden en az hasarla çıkmasına katkı sağlayacak politikalar uyguluyoruz. Yatırım, üretim, istihdam ve ihracatı önceleyen ekonomi anlayışımız ve fedakar sanayicilerimizle inşallah bu zorlu süreçleri de en kısa zamanda atlatacağız." ifadelerini kullandı.
"Tüm zorluklara rağmen Türkiye yoluna kararlılıkla devam ediyor"
Bölgede yaşanan tüm zorluklara rağmen Türkiye'nin yoluna kararlılıkla devam ettiğini dile getiren Varank, şunları aktardı:
"Ekonomimiz 2021 yılının son çeyreğinde yüzde 9,1, yıl genelinde ise yüzde 11 büyüdü. G-20, OECD ve AB ülkeleri arasında en yüksek büyüme oranını yakalayan ülke olduk. Burada sevindirici olan husus sanayimizin bu büyümeyi sırtlıyor olması. Sınai hasılamızdaki büyüme yüzde 16,6 olarak gerçekleşti. İstihdam tarafında da ciddi bir artış var. Geçtiğimiz yıl bir önceki yıla göre istihdam edilenlerin sayısı 3,2 milyon arttı.
İşsizlik oranı yüzde 11,3'e geriledi. Yüzde 95'i sanayi ürünlerinden oluşan ihracatımız her ay yeni rekorlar kırıyor. Ocak ayında 17,5, şubat ayında ise 20 milyar dolarlık ihracat yaptık. Son 12 ayda 231 milyar doları yakalamış görünüyoruz. Enflasyonun dizginlenmesiyle beraber ülkemiz dünyadaki ilk 10 ekonomi olma hedefine kararlılıkla ilerleyecek. Vatandaşımızın refahı da tekrar hızlı bir şekilde yükselişe geçecek."
Türk alüminyum sektörünün Avrupa'nın ikinci büyük tedarikçisi olduğunu anımsatan Varank, "2021 yılında sektör 5,1 milyar dolarlık ihracata imza attı. Tabi burada bir önceki yıla göre elde edilen yüzde 70'lik ihracat artışını da güçlü şekilde vurgulamamız gerekir. Bilhassa son zamanlarda yakaladığımız ivme ile dünyadaki pozisyonumuzu çok daha geliştirebileceğimizi öngörüyoruz." dedi.
Hafif malzemelere olan ihtiyacın artmasıyla beraber alüminyum artık her alanda yaygın şekilde kullanıldığını ifade eden Varank, bu bağlamda Türkiye'deki potansiyelin iyi kullanması gerektiğini vurguladı.
Alüminyum sektörünün verilen desteklerden ziyadesiyle istifade eden bir sektör olduğuna dikkati çeken Varank, şimdiye kadar kalkınma ajanslarıyla 29 proje yaptıklarını, son 20 yılda TÜBİTAK'la alüminyum sektöründeki 391 projeye 241 milyon lira destek verdiklerini bildirdi.
Diğer taraftan yeşil dönüşümün, alüminyum sektörünün de en önemli gündem maddelerinden birini oluşturduğunu ve bu çerçevede sektörün uyum planlarına başlamış durumda olduklarını belirten Varank, bu çalışmalarda ön plana çıkan noktanın, hurdadan üretim olduğunu aktardı.
"Alüminyum sektöründe Avrupa'nın üretim üssü olmak istiyoruz"
Bu konunun artık dünyanın konuştuğu projeksiyonların başında geldiğini belirten Varank, şunları kaydetti:
"Ülkemiz zaten emisyonu daha düşük olan bu ikincil üretim kabiliyetlerinde gayet yetkin konumda. Bu yönümüzü daha da geliştirerek alüminyum sektöründe Avrupa'nın üretim üssü olmak istiyoruz. Bunun için sektörde faaliyet gösteren üreticilerimizin ürün envanterlerinin tespiti, teknolojik ve yapısal dönüşümlerini yerli imkanlarla karşılayabilecek firmalarımızın belirlenmesi amacıyla bir projeye başlıyoruz. Evet bunları söylüyoruz ama maalesef hala eksik olduğumuz taraflar var. Bu bağlamda, birincil alüminyum ve sıcak hadde ürünleri için adım atmanın tam zamanı. Hem kendi talebimizi hem de uluslararası ihtiyacı karşılamak, sektördeki konumumuzu güçlendirmek için bu yatırımlar şart."
"Gelin hep birlikte bu fırsatları değerlendirip ülkemizi hak ettiği noktalara taşıyalım"
Bakan Varank alüminyum üretiminin en önemli ham maddesi olan boksit madenlerine erişim konusunda da dünyada sıkıntılar yaşandığını ifade ederek, sözlerini şöyle tamamladı:
"63 milyon ton boksit rezervine sahip olan ülkemizde yeni saha araştırmaları sürüyor. Bu rezervleri de bize ülkemize kazandırmak istiyoruz. Sanayicimizin bu rezervleri katma değeri yüksek ürünlere dönüştürmesi ülkemize büyük fayda sağlayacaktır. Biz Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı olarak bu yatırımların yapılabilmesi için teşvik ve desteklerimizle her daim yanınızdayız.
Şartları sağladığınız takdirde bölgesel teşviklerden proje bazlı desteklere kadar bütün imkanlardan faydalanabilirsiniz. Araştırma, geliştirme, inovasyon noktasında da tüm kurumlarımızla seferberlik durumdayız. Kapımız sizlere her zaman açık. Buradan tüm sektöre açık çağrı yapıyorum gelin hep birlikte bu fırsatları değerlendirip ülkemizi hak ettiği noktalara taşıyalım. Çünkü Türkiye, stratejik konumu ve kabiliyetleri ile bugün her sektörde ön plana çıkabilecek kapasiteye sahip."
Bakan Varank, kurdele kesilerek yapılan açılış törenin ardından fuara katılan firmaları ziyaret etti.
Medya partneri ve katılımcısı olduğumuz Aluexpo Fuarı'nda H2-F138 numaralı standımızda tüm takipçilerimizi bekliyoruz.
Yorumlar
Henüz yorum yapılmadı