Eurofer’in üst düzey yöneticileri, Avrupa çelik endüstrisinin geleceği için kritik bir rol oynuyor. Bu yöneticiler arasında Henrik Adam (EUROFER Başkanı, Tata Steel NH CEO’su), Mario Arvedi Caldonazzo (EUROFER Başkan Yardımcısı, Arvedi CEO’su), Geert Van Poelvoorde (EUROFER Başkan Yardımcısı, ArcelorMittal Europe CEO’su), Timoteo Di Maulo (EUROFER Başkan Yardımcısı, Aperam CEO’su), Lorenzo Riva (EUROFER Başkan Yardımcısı, Riva Stahl CEO’su), Hubert Zajicek (EUROFER Başkan Yardımcısı, Voestalpine Steel Division CEO’su ve Gunnar Groebler (EUROFER Başkan Yardımcısı, Salzgitter AG CEO’su) yer alıyor.
SteelRadar'a konuşan kaynaklar, bu yöneticilerin hedefinin, ABD’deki 232. Bölüm örneğinde olduğu gibi bir ithalat savunma mekanizması oluşturarak yerli çelik fiyatlarını artırmak olduğunu söylüyor. Ancak bu durum, Avrupa çelik endüstrisinin tamamını olumsuz etkiliyor. Kaynaklara göre, Eurofer’in tüm ithal bitmiş çelik ürünlerine tarife uygulanmasını desteklediği yönünde raporların olduğu belirtildi. Avrupa çelik üreticileri, piyasa baskısı ve azalan talep karşısında acil ithalat kısıtlamaları için lobi faaliyetlerini arttırıyor.
Bu durum, “beşikteki canavarı” ortadan kaldırmak gereken bir mesele olarak öne çıkıyor. 232. Bölüm benzeri bir düzenlemenin Avrupa’da hayata geçmesi, dağıtımcılar ve hizmet merkezleri gibi değer katan oyuncuları tehlikeye atacağı belirtiliyor. Ayrıca, ithalat engellerinin kaldırılması gerektiği vurgusunu yaparak, pazar güvenini yeniden inşa etme zamanının geldiğini ifade ediliyor.
Düşük talep, pazar güveninin azalmasından kaynaklanıyor; Avrupa’da ithalatı zorlaştırarak yerli üreticileri desteklemeye yönelik çabalar, bu üreticilerin fiyatları istedikleri gibi artırmalarına olanak tanıyor ve bu da neredeyse tekelci bir piyasa yaratıyor. Bu durumun ele alınması ve önlenmesi gerekiyor.
Yorumlar
Henüz yorum yapılmadı