Bu yeni ekipmanlar, Kuzey Almanya’nın iddialı yeşil hidrojen projesi HyBit’in bir parçası olarak bölgedeki çelik üretiminde devrim yaratmayı hedefliyor. Tesiste kullanılacak olan elektrolizörler, suyu hidrojen ve oksijene ayrıştırarak, çevre dostu yeşil hidrojen üretecek. Üretilen bu hidrojenin, çelik üretim süreçlerinde kullanılacağı ve karbon salınımını önemli ölçüde azaltacağı belirtiliyor.
Elektrolizörlerin Bremen'e taşınması, Hollanda'nın Pharmsum kentindeki üretim tesisinden özel bir lojistik operasyonla gerçekleştirildi. Bu sistem, biri 32 ton ağırlığında ve 12,5 metre uzunluğundaki bir ana konteyner, diğeri ise daha küçük bir yardımcı konteyner olmak üzere iki modülden oluşuyor. Ekipmanın devreye alınmasıyla birlikte, Bremen'deki çelik üretim sürecine ilk kez yeşil hidrojen entegre edilecek.
ArcelorMittal Almanya CEO’su Thomas Bünger, bu gelişmenin çelik endüstrisinin iklim hedeflerine ulaşmasında önemli bir kilometre taşı olduğunu belirterek, "Bu adım, karbon nötr çelik üretiminde ileriye doğru atılmış büyük bir adımdır. İlk yeşil hidrojeni süreçlerimize dahil etmeye başlıyoruz ve bu, çelik üretimimizin çevresel etkisini ciddi şekilde azaltacak," dedi.
HyBit, Almanya'nın kuzeyindeki çelik üretiminin karbon ayak izini sıfırlamayı amaçlayan en büyük projelerden biri olarak öne çıkıyor. Bu proje kapsamında, Bremen’deki swb tesisinde yenilenebilir enerji kaynakları kullanılarak yeşil hidrojen üretilecek ve bu hidrojen, doğrudan ArcelorMittal’in çelik üretim süreçlerine entegre edilecek. Bu sayede CO2 emisyonlarında büyük oranda azalma hedefleniyor.
Alman hükümeti, bu büyük dönüşüm projesine önemli bir mali destek sağlıyor. Bremen ve Eisenhüttenstadt’taki tesislerin karbon nötr üretime geçmesi için 1,3 milyar EUR'luk bir fon onaylandı. Bu destek, planlanan yatırımların neredeyse yarısını karşılıyor.
Bu hamle, sadece ArcelorMittal’in değil, aynı zamanda Avrupa'nın çelik sektöründe karbon salınımını azaltmaya yönelik adımlarının bir parçası olarak da büyük önem taşıyor. Yeşil hidrojen projeleri, ağır sanayinin sürdürülebilirliğini artırırken, gelecekteki endüstriyel üretim modellerine de ilham kaynağı olma potansiyeline sahip olduğu belirtiliyor.
Yorumlar
Henüz yorum yapılmadı