TOBB İkiz Kuleleri'nde gerçekleştirilen Ekonomik İşbirliği Teşkilatı Ticaret ve Sanayi Odası (EİT TSO-ECO CCI) 17. Yürütme Kurulu ve 12. Genel Kurul Toplantısında konuşan Hisarcıklıoğlu, ECO CCI ülkelerinin özel sektör temsilcileri olarak, bölge içi ticaretin ve yatırımların artması, bölgesel kalkınmanın ve refahın gelişmesi için çalıştıklarını belirtti.
Hisarcıklıoğlu, dünya ekonomilerinin müthiş bir değişimden geçtiğine dikkati çekerek, küresel ekonominin ağırlık merkezinin doğuya kaydığını söyledi.
Dünya nüfusunun yüzde 6'sını barındıran ECO bölgesinin dünya ticaretinden aldığı payın ancak yüzde 2 civarında bulunduğunu ifade eden Hisarcıklıoğlu, bölgenin toplam ticaretinin 2011 yılında yaklaşık 850 milyar dolar olduğunu bildirdi.
Hisarcıklıoğlu, bu rakamın içinde bölge içi ticaretin payının sadece yüzde 7 olduğuna dikkati çekerek, bu oranın geçen yıl da aynı düzeyde bulunduğunu hatırlattı.
AB ülkelerinin ticaretinin yüzde 70'ini birbirleriyle yaptıklarını vurgulayan Hisarcıklıoğlu, ''Bölge içi ticareti geliştirmeden kalkınmayı, refahı, zenginliği elde edemeyiz. Bir türlü hayata geçiremediğimiz Tercihli Ticaret Anlaşması ECOTA'nın, taviz listelerini veren ülkeler arasında 1 Ocak 2013 itibariyle yürürlüğe girecek olması umut verici bir gelişme. Ancak, yeterli değil. ECO, 10 ülke arasında bir işbirliği platformudur. Ne yazık ki, tüm üyelerin ortak bir iradeyle ticaretin önündeki engelleri kaldıracak ECOTA'ya taraf olmasını sağlayamıyoruz. Azerbaycan, Kazakistan, Kırgızistan, Özbekistan ve Türkmenistan'ı da bir an önce anlaşmanın tarafı olmaya çağırıyorum'' diye konuştu.
Hisarcıklıoğlu, ECO ülkeleri olarak işbirliğinin geliştirilmesi gerektiğini belirterek, ''Açık söylüyorum, bu devirde zenginler kulübüne girmek için anahtar sözcük 'işbirliği', anahtar cümle 'işbirliğini arttırmak'' dedi.
-''Bizim kültürümüzde kardeşin evine yabancı gibi girilmez''-
Rifat Hisarcıklıoğlu, ECO CCI ülkeleri olarak yeni bir işbirliğini ortaya koymak zorunda olduklarını ifade etti.
Bu noktada üye ülkelerin en büyük avantajlarından birini ''halkların dostluk bağlarının çok kuvvetli olması'' olarak tanımlayan Hisarcıklıoğlu, şunları kaydetti:
''Ancak bu kardeşlik bağlarına rağmen hala birbirimizin ülkesine vizeyle girip çıkıyoruz. Hem kardeşiz diyeceğiz hem de birbirimizin evine vizesiz giremeyeceğiz. Bizim kültürümüzde kardeşin evine yabancı gibi girilmez. Bunu düzeltmek zorundayız. İşbirliğinin bir diğer gereği de şüphesiz ticari ihtilafların hızlı ve etkin şekilde çözümlenmesidir. Bunun için de tahkim mekanizmasına ihtiyaç var. ECO ülkeleri arasında ortak bir tahkim sisteminin yaşama geçirilmesi için hükümetlerin siyasi desteğini almamız lazım. Tahkim sisteminin etkin işleyebilmesi için ECO Zirvesi kararıyla tüm üye ülkelerin imza atacağı bir uluslararası tahkim anlaşmasına ihtiyaç vardır.''
Hisarcıklıoğlu, küresel ekonominin yeniden konumlanan ulaştırma koridorlarında bölgenin hakettiği yeri alması için İpek Yolu'nun canlandırılmasının bir zorunluluk olduğuna dikkati çekerek, İstanbul-Tahran-İslamabad Demiryolu Projesi ile Türkiye-İran-Pakistan arasında 13 gün gibi kısa bir sürede konteyner taşıma hedefiyle yola çıktıklarını hatırlattı.
Rifat Hisarcıklıoğlu, ECO ülkeleri arasında gümrük işlemleri ve sisteminin şeffaf olması gerektiğine dikkati çekerek, maliyet unsurlarının öngörülebilir hale getirilmesi, kayıt dışılığı ortadan kaldıracak bir yapıda olması gerektiğini bildirdi.
ECO CCI'ın, Afganistan, Azerbaycan, İran, Kazakistan, Kırgızistan, Pakistan, Özbekistan, Tacikistan, Türkiye ve Türkmenistan olmak üzere 10 üyesi bulunuyor.
Yorumlar
Henüz yorum yapılmadı