Tüm dünya teknolojinin hızına yetişmeye çalışırken markalar da bu hıza ayak uydurmaya çalışıyor. Her gün müşteri beklentilerine göre şekillenen ürünlere teknolojiyi dahil etmek ise şart. Bu farkındalıkla sürekli kendini yenileyen teknolojinin satın alma alışkanlıklarını değiştirdiğinin altını çizen MOSDER Başkanı Nuri Öztaşkın, uzun dönemli stratejilerle birlikte mobilya markalarının gündemini Endüstri 4,0’ın meşgul ettiğini söyledi.
“Son teknolojiyle kurulmuş üretim hatları sektörün geleceğini belirliyor”
Sektörün yüzde 75’ini temsil eden markalı mobilya firmalarının üretim tesislerini AR-GE üssüne çevirdiklerini belirten Öztaşkın, “Günümüzde mobilya markaları da teknolojinin hızına ayak uydurmak zorunda. Çünkü bu yenidünya düzenine ayak uyduramayan markalar, maalesef yok olmaya mahkûm. Dolayısıyla son teknolojiyle kurulmuş üretim hatları sektörün geleceğini belirleyen unsurlar olarak karşımıza çıkıyor. CNC kontrollü tam otomatik üretim hatları, MRP (Malzeme Kaynak Planlama ve Yönetim) işletim sistemi olarak tüm dünyada yaygın olan SAP programını kullanıyor olmak artık markalar için lüks değil bir zorunluluk” dedi.
"Sektörün geleceği Akıllı Fabrika"
Mobilya sektöründeki büyük ölçekli firmaların Endüstri 4.0 ile tanıştığını ve sektörün full otomasyon ve robotik işlemlerden oluşan proje bazlı yeni nesil hatlarla üretim süreçlerine başladığını belirten Öztaşkın, sektörün gelecek dönemde ‘Akılı Fabrika’ konseptini yoğun olarak tartışacağını söyledi. Öztaşkın, “Sektörün önde gelen markaları, Endüstri 4.0 kapsamında yeni teknolojileri hem ürünlerinde hem de üretim sistemlerinde aktif olarak kullanmaya ve makinelerinin işletim sistemlerini birbiriyle konuşturmaya başladı. Bu, sektörümüzün gelişimi için çok önemli. Dünya trendlerinin yanı sıra teknolojisini de takip ediyor olmak, bizi bulunduğumuz noktadan daha ileri götürecek. Çünkü sadece mobilyada değil tüm sektörlerdeki akıllı ürünlerin artık ucu bucağı yok. Aklınıza ne geliyorsa bilin ki o yapılmıştır bile. Dolayısıyla gelişmişlik ve kreatif olmak tamamen sizin hayal gücünüze, yaratıcılığınıza ve aykırılığınıza bağlı." Öte yandan sektörün emek yoğun bir sektör olduğunu yineleyen Öztaşkın, gelişen teknolojinin iş gücünü etkilemediğini ve mobilya sektörünün ‘önce insan’ prensibiyle çalıştığını söyledi. Mobilya sektörünün sürdürülebilir dünyaya katkı sağlamak için çevreye duyarlı ürünleri tercih ettiğinin altını çizen Öztaşkın, insanlığın ve sektörün geleceğini önemsediklerini dile getirdi.
Yorumlar
Henüz yorum yapılmadı