Trump, bu hafta yaptığı açıklamada, kömürle çalışan enerji santrallerine yönelik çevre düzenlemelerinin gevşetilmesi ve “temiz kömür” endüstrisinin yeniden hayata geçirilmesi için başkanlık kararnameleri imzaladı. Ayrıca, "yeşil aldatmaca" olarak gördüğü Paris Anlaşması’ndan çekildiğini de hatırlatarak, ABD’nin kömür sektörünü desteklemeye devam edeceğini vurguladı. Trump, kömürle çalışan enerji santrallerinin cıva, arsenik ve benzen gibi zararlı emisyonları azaltmaya yönelik federal düzenlemelerden iki yıl süreyle muaf tutulmasına olanak tanıyan bir bildiri imzaladı.
ABD’nin en büyük kömür ihracatçıları olan Hindistan ve Çin de kömür ithalatını azaltmayı hedefliyor. İki ülke, daha fazla yenilenebilir enerji kapasitesi oluşturma yolunda ilerliyor.
Avrupa ise yenilenebilir enerji, enerji depolama ve elektrifikasyon yoluyla enerji bağımsızlığını artırıyor ve dünya çapında temiz enerji liderliği konusunda örnek olmaya devam ediyor. Avrupa İklim Eylem Ağı Enerji Bölüm Başkanı Cornelia Maarfield, kömürün en pahalı ve kirletici enerji kaynağı olduğunu belirterek, "Trump’ın kömürü yeniden canlandırma girişimi, ABD vatandaşları için daha yüksek enerji maliyetleri anlamına geliyor," dedi.
Maarfield, ABD'nin kömüre yönelik son girişiminin çevresel ve mali etkilerini "kimse kirli hava solumak ve pahalı enerjiye para ödemek istemez" sözleriyle vurgulayarak şunları söyledi;
“Mevcut ABD yönetimi küresel iklim iş birliğinden uzaklaştıkça, enerji dönüşümüne dair farklı ve çeşitli fikirler daha fazla ön plana çıkıyor. Brezilya, Hindistan, Avrupa Birliği, Türkiye, Fransa, Almanya, Birleşik Krallık, Güney Afrika, Endonezya ve Çin gibi güçlü ekonomilerin adil iklim eylemi konusunda bir araya gelmeleri ve gelişmekte olan ülkelere bu konuda net yollar ve destek sunmaları için büyük bir fırsat oluşmuş durumda."
Yorumlar
Henüz yorum yapılmadı