LME’deki stokun %60 Rus menşeli
Eylül ayının ortasından bu yana Almanya, Hollanda ve Tayvan'daki Londra Metal Borsası onaylı depolarda önemli miktarda istenmeyen Rus kökenli bakır depolanmış durumda. 15 Eylül'den bu yana Rotterdam, Hamburg ve Kaohsiung'daki LME depolarındaki bakır stokları sırasıyla 14.800 ton, 24.825 ton ve 22.800 ton olarak yüzde 225, yüzde 153 ve yüzde 26 arttı. Fakat bazı tüketicilerin, üreticilerin LME’ye bağlı depolara teslim edilen Rus bakırını geri çevirdiği kaydediliyor. Konuya yakın kaynaklar bazı tüketicilerin kendi kendine yaptırım uyguladığını, bazılarının ise müşterileri Rus bakırı istemediğinden alım yapmadığını söylüyor.
Rus bakırı almama eğiliminin devam edebileceği ve buna yaptırımların da eklenmesiyle Rus bakırının oyunun dışında kalmasıyla primlerin giderek yükseleceği belirtiliyor.
Aurubis’in istediği prim %85 yükseldi
Nitekim, bakır üreticileri Aurubis ve Codelco, Rus metalinin yerini alarak Avrupa'da pazar payı elde etmeyi amaçlıyorlar. Avrupalı bakır alıcılarının da gelecek yıl metallerini almak için çok daha fazla ödeyecekleri hesaplanıyor. Alman üretici Aurubis, 2023'teki vadeli teslimatlar için LME peşin fiyatı üzerinden ton başına 228 dolar talep edecek ve bu, bu yılki 123 dolara göre yüzde 85’lik artış anlamına geliyor.
Şili devi Codelco ton başına 235 dolarla primleri daha da yukarı çekerken, Avusturyalı Montanwerke Brixlegg düşük karbonlu bakır için 295 euro (289 dolar) primle çıtayı iyice yukarı çekti.
Aurubis, primdeki artışı yüksek navlun ve enerji maliyetleri ile düşük görünür bakır stoklarının bir kombinasyonunu olarak açıklamasına karşın, prim artışlarının altındaki neden Rus markalarına alternatif arayışı olarak değerlendiriliyor.
Arz boşluğu meydana gelebilir Trade Data Monitor'e göre, AB’nin geçen yılki 801 bin tonluk toplam ithalatının yaklaşık 292 bin tonu oluşturduğundan Rus bakırı bu pazarında önemli bir potansiyel arz açığı yaratıyor. LME'nin eylül sonunda depo sistemindeki mevcut bakır stoklarının yüzde 60'ından fazlasının Rus markası olduğunu gösterdi. Rus metalinin sistem dışında kalması ciddi bir arz sorunu yaratabilir. Gelecek yıl için üretici primlerinin bu denli büyük artış göstermesi, piyasanın Rus dışı metallerin teslimatını garanti altına almak için rekor fiyatlar ödemeye hazır olduğunu ortaya koyuyor.
Rus alüminyumuna yaptırım senaryosu Çin ürünlerinin cazibesini artırır
Rusya’yı cezalandırmaya çalışırken Biden yönetimi, Rusya'nın en büyük metal üreticisine yaptırımların da dahil olduğu seçenekleri değerlendiriyor. Yeni önlemlerin fi yat dalgalanmalarını artırabileceği uyarısı yapılıyor. ABD Ticaret Departmanı verilerine göre, ABD 2021 yılında Rusya'dan yaklaşık 192 bin ton birincil alüminyum ithal etti ve bu, o yıl ithal edilen toplam 3.64 milyon ton birincil alüminyumun yüzde 5'inden biraz fazlasını oluşturuyor. Rusya, 2021'de ABD'ye üçüncü en büyük birincil alüminyum ihracatçısı iken, bu yılın ilk yarısında ABD 2,12 milyon ton ithalattan 120 bin tonluk birincil alüminyumu Rusya'dan yaptı.
Diğer taraftan LME’nin de Rus metaline yasak getirmesi gündemde. ABD’den ithalat yasağı veya Rus tedariklerini yönelik cezalar içeren tarifelerin de dahil olduğu yaptırımlarda en önemli seçeneklerden birinin United Co. Rusal International’ın hedef alınması olduğu belirtiliyor. Goldman Sachs analistleri geçtikleri bilgi notunda “Rus alüminyumuna karşı bir yaptırım senaryosunda, batı alüminyum piyasası aşırı sıkılaşmaya maruz kalacak” derken fi yatların çok daha yükseleceği ve Çin’den daha fazla yarı işlenmiş alüminyum ihraç edileceği tahmininde bulundu.Rusya, Çin’den sonra dünyanın en büyük ikinci alüminyum tedarikçisi konumunda bulunuyor.
Yorumlar
Henüz yorum yapılmadı