Ofis mobilyası sektöründe Türkiye’nin global markası Bürotime, geleceğin ihtiyaçlarına tasarımlarıyla yön verirken, üretiminde de ekonomik, çevresel ve toplumsal etkileri hesaplayarak hareket ediyor. Konya Organize Sanayi Bölgesi’nde 140 bin metre karelik alan üzerine kurulu tesislerinde, faaliyete başladığı günden itibaren üretim teknolojisinde gerçekleştirdiği modernizasyon çalışmaları, çevre dostu altyapısı ve sürdürülebilir çevre politikalarıyla dünya standartlarında üretim gerçekleştiriliyor. Sürdürülebilir yaşam, sürdürülebilir tasarım anlayışını operasyonlarının odağına yerleştiren şirket, Türkiye’nin rekabet gücünü yükselten, katma değeri yüksek ürün ve hizmet üretmeye devam ederken, toplumsal sorumluluklarını da göz önünde bulunduruyor.
Uçtan uca teknoloji kullanımı
Endüstri 4.0 ilkelerine uygun olarak üretim gerçekleştiren firma, sipariş girişinden başlayarak müşteri teslimatına kadar olan tüm süreçlerde teknolojiden faydalanıyor. Bürotime’a özel geliştirilen web tabanlı “b.smart” iş platformu üzerinden franchise ve üretim merkezi arasında sorunsuz iletişim sağlanarak üretimin tüm aşaması takip ediliyor, oluşabilecek riskler en aza indirgeniyor.
Bürotime Yönetim Kurulu Üyesi Mevlüt Tosunoğlu, tam otomasyonu sağladıkları fabrikalarını tanıtırken, “2012 yılından itibaren, üretim hattımızdaki tüm makinelerimizin birbiriyle veri iletişimini sağlayarak uçtan uca dijital bir üretim sürecini oluşturabilmesi için ciddi bir yatırım başlattık. Hem teçhizat hem de yazılım anlamında yapılan bu yatırımların sonuçlarını alma aşamasındayız ancak Endüstri 4.0’a geçiş, ‘oldu, bitti’ diyebileceğiniz bir süreç değil. Bugün bile topladığımız verilere, yeni çıkan teknolojilere göre, ürün maliyetini düşürücü, kalitesini yükseltici ne gerekiyorsa yenileyerek ilerliyoruz. Geldiğimiz noktada üretimde hata payımız binde 7’lere kadar geriledi.” ifadelerini kullandı.
“Üretimde hata payını mimimize ettik”
Bürotime fabrikasındaki tam otomasyon sürecini ise Tosunoğlu, “Fabrikamızda makineler birbiriyle haberleşiyor. Söz gelimi Türkmenistan bayimize gelen bir sipariş, sistemimize girilir girilmez makinelerimiz çalışmaya başlıyor. Hammadde ve yarı mamüller gelen siparişe özel olarak üretiliyor. Sistem yurt içi ve yurt dışından gelen tüm siparişleri grupluyor ve maliyeti düşürmek için optimum üretim haritalarını çıkarıyor. Üretilen her parça barkodlanarak bir sonraki parkura dahil oluyor ve bu aşama üretim sonlanana kadar devam ediyor. Eğer makinede herhangi bir arıza ya da bakım durumu oluştuysa üretim, otomatik olarak bir başka makineye kaydırılıyor. Ayrıca barkod sistemi sayesinde ürün fabrikadan çıktıktan sonra kullanım alanındaki kurulumuna kadar tüm aşamaları da takip edilebiliyor. Ürünün takip süreci yüklenen aracın plakasına kadar incelendiği için, herhangi bir hata oluşmasının önüne geçiliyor. Eğer ürün yanlış araca bindirilmeye çalışırsa sistem uyarı veriyor.” sözleriyle açıkladı.
Kendi havasını üreten fabrika
Üretimlerinde Kyoto protokolünden çok daha öncesinde su bazlı boya kullandıklarını belirten Tosunoğlu, “Su bazlı boyaların daha yüksek mukavemetle yüzeye tutunması ve dayanıklılığı artırması için azot teknolojisini kullanıyoruz. Azotu üretirken ortaya çıkan oksijeni fabrikamızın hava kalitesi düşük birimlerine pompalayarak havayı yeniliyoruz. Ayrıca toz ve partikülleri filtreleyen ünitelerimiz bulunuyor.” şeklinde konuştu.
Türkiye’nin ilk stressiz fabrikası
Kuruluş aşamasında statik elektriği toplaması için tabanı 12 ton bakırla kaplanan Bürotime fabrikası, tüm elektrik tesisatını da tavanda toplayarak, oluşacak stresi sıfıra indirgiyor. Statik elektriği çeken bakır tabanı açıklayan Tosunoğlu, “Elektrik kablolarının açıkta bırakıldığı bir fuarı ya da bir üretim tesisini gezdiğinizde bacaklarınızda toplanan gerginliği hissedersiniz. Biz hem makinelerin güvenliğini sağlamak hem de çalışanlarımıza daha iyi bir çalışma ortamı sağlamak için fabrikamızın zemininin altını bakır levhalar ile kapladık. Böylece üretim esnasında oluşan statik elektrik topraklandığı için sorun yaratmıyor. Ayrıca tüm elektrik tesisatımızı fabrikamızın tavanında yer alan kirişlerde konumlandırarak yüksek enerji akımının yaratacağı sorunları ve tehlikeleri engellemiş olduk.” ifadelerini kullandı.
Sıfır atık politikasıyla yüzde yüz geri dönüşüm
Fabrikalarının içerisinde bir geri dönüşüm biriminin olduğunu belirten Tosunoğlu, “Çıkan atıklarımızı geri dönüşümle değerlendiriyoruz. Deri ürünlerimizden çıkan artık parçalar ayakkabı sektöründe değerlendirilmek üzere ayrıştırılıp, paketleniyor. Kâğıtlar toplanıyor, geri dönüşüme gönderiliyor. Mobilya üretiminden artan orman ürünleri yeniden kullanılabileceği alanlara sevk ediliyor. Geri dönüşüm programımızla yılda 60 bin metre kare ormanlık alana tekabül eden bir alanı kurtardığımızı hesapladık. Ayrıca topladığımız atıkların bir kısmını kış aylarında ısınma ünitelerimizde yakarak fabrikanın ısınmasını sağlıyoruz. Elektrik kullanımını en aza indirgemek için fabrikanın tamamını gün ışığından en iyi şekilde yararlanabilecek şekilde kurguladık. Gün içerisinde fabrikamızda, tasarım ofislerimiz hariç hiçbir aydınlatma ünitesine ihtiyaç duymadan çalışmayı sağlayabiliyoruz. Ürünlerin nakliyesi sırasında kullandığımız kolilerimiz her ürüne özel olarak uygun ölçü ve şekilde üretiliyor. Böylece oluşabilecek kâğıt israfının da önüne geçiyoruz. Bütün bu çalışmaları finansal veriler için değil, gelecek nesillere daha yaşanabilir bir dünya bırakabilmek için sorumluluklarımız olduğunun bilinciyle yapıyoruz.” dedi.
Çevreci üretim anlayışı ödüllendirildi
2012’de Sanayi Bakanlığı’nın yayınladığı raporda Konya’nın en çevreci fabrikası seçilen Bürotime,ayrıca GREENGUARD Çevre Enstitüsü tarafından verilen GREENGUARD Gold sertifikasına ofis mobilyası sektöründe sahip ilk Türk markası olma unvanına taşıyor. Hem üretim aşamasını hem de ürünleri inceleyen GREENGUARD Çevre Enstitüsü, beş yıl üst üste sertifikasını yenileyerek Bürotime fabrikasının ve ürünlerinin insan sağlığı açısından hiçbir tehlike taşımadığını tescillemiş oldu.
Kadınların kaynak yapabildiği fabrika
Cinsiyette fırsat eşitliği ilkesiyle üretim hikâyesine başlayan Bürotime, Anadolu’da üretim alanında kadın istihdam eden ilk şirket olma unvanını taşıyor. Bürotime’da üretimin her alanında faaliyet gösterebilen kadınlar, erkeklerle eşit şartlarda çalışma imkânını yakalıyorlar. Ayrıca düzenli eğitim programlarına katılan çalışanlar, mesleki becerilerin yanı sıra kişisel gelişim programları ile de hayatlarına artı değer katacak bilgileri ediniyor.
Mühendislik öğrencilerinin işe ilk adımı: Intern Mühendislik
Yerel kalkınmayı teşvik amacıyla üniversitelerle iş birliği anlaşmaları yürüten Bürotime, mühendislik fakültelerinin son yılındaki öğrencilerine dört ay süren staj imkânı sağlayarak eğitim sisteminin önemli bir problemi haline gelen “uygulama” sorununa çözüm üretmeyi amaçlıyor. İŞKUR ile birlikte yürütülen Intern Mühendislik programıyla Türkiye’nin dört bir yanındaki mühendislik fakültelerinden gelen son sınıf öğrencileri; eğitim hayatı boyunca öğrendikleri teorik bilgileri uygulama şansı yakalayarak deneyim kazanıyor. Şartlar uygun olduğunda Bürotime ailesinde çalışmaya devam edebiliyor.
SÜÇEV ile sürdürülebilir üretim alanındaki deneyimler paylaşılıyor
Sürdürülebilir Çevre Derneği (SÜÇEV) ile Konya genelinde etkinlikler düzenleyen Bürotime, Selçuk Üniversitesi’nde sürdürülebilir üretim ve çevre konulu workshoplar düzenledi. Bu çalışmalarda ortaya konulan sonuç bildirgesi Konya’da kamuya açık alanlarda sergilendi. Ayrıca çocuklarda çevre duyarlılığı oluşması için Konya genelindeki ilkokul ve ortaokullarda “Çözüm Bende” adlı eğitim programı düzenlendi. Eğitimlerin sonunda gerçekleştirilen “Çocuk Gözüyle Çevre Çalıştayı” sayesinde de Konya’nın ilk arıtma tesisi fikri ortaya konuldu ve hayata geçirildi.
“İhracat hedeflerimizi yükseltiyoruz”
Bürotime’ın ihracat hedeflerine değinen Bürotime Pazarlama Direktörü Nuran Efendioğlu, “Türk Cumhuriyetleri, Ortadoğu ve Afrika pazarlarında Bürotime markasının adını duyurmayı başardık. Ülkemizde 58, yurtdışında ise 20’yi bulan franchise ağı ve 53 ülkede 150’den fazla satış noktası ile Bürotime’ın yakın gelecekteki hedefinde Avrupa pazarı var. Almanya, Fransa ve Hollanda’da yeni mağazalar açarak markamızı Avrupa’ya tanıtmak istiyoruz. Tüm satışlarımızın yüzde 25’ini ihracatımız oluşturuyor. Hedefimiz bu rakamı yüzde 30’lara taşımak.” şeklinde konuştu.
Günlük ortalama 2 bin ünite mobilya üretme kapasitesiyle Türkiye kalitesini dünyaya tanıtan Bürotime, Endüstri 4.0 ilkelerine göre üretim yapan fabrikasıyla ofis mobilyasında bir dünya devi olmayı amaçlıyor.
Yorumlar
Henüz yorum yapılmadı