“Gayrimenkul Sektörü, Bankacılık Yapmaktan Kurtarılmalı”

Son yıllarda banka kredili konut satışları azalırken, şirketlerin kendi bünyesindeki senetli satışların arttığına dikkat çeken EYG Grup İcra Kurulu Başkanı Ömer Faruk Çelik, “Sektör bankacılık yapmaya başladı” dedi.  Çelik,  artık kamu bankalarının bu riski şirketlerin üzerinden alması gerektiğini vurguladı.

Emlak Konut GYO güvencesiyle İnteya İntes EYG ortaklığında Başakşehir’de hayata geçirilen Adım İstanbul projesi kapsamında yer alan 130 adet cadde dükkanı 14 Mayıs’ta satışa çıkıyor. Projenin satışa çıkması nedeniyle yapılan basın toplantısında konuşan Çelik, artık bu zihniyetin acil değişmesi gerektiğinin altını çizerek “Gelişmiş ülkelerde mortgage sistemi oturmuş. Mortgage veren banka, riski yöneten banka. Türkiye’de bu böyle değil. Konut kredisi faiz oranları devamlı değişiyor. Faiz oranları yüzde 1’in üzerine çıkınca konut yatırımcısı hemen taksitli seçeneğe yöneliyor. Şirkette finansal sıkıntı yaşadığında hemen ticari krediye yöneliyor. Böyle olunca riski sektör alıyor. Banka da şirketlerin riskini alıyor” diye konuştu.

Kamu bankaları elini taşın altına koymalı

Taksitli modelin sonuna gelinmesi gerektiğine dikkat çeken Çelik, “Bankaların sektörü bu riskten kurtarması lazım. Devlet bankalarının taşın altına elini koymaları gerekiyor. Eğer böyle olursa bu risklerde dağılır” dedi. İnşaat sektöründe zihniyetin komple değişmesi gerektiğini dile getiren Ömer Faruk Çelik, “Bugüne kadar hep ihtiyaç kadar konut yapıp sattık. Sadece satılabilir ürünler geliştirdik. Artık sadece satılabilir projelerden ziyade daha kreatif ve geleceğe yönelik projeler yapmalıyız. Kentsel dönüşüm adı altında mahalleleri dönüştürüyoruz ama proje o mahallenin semtin dokusuna uygun mu hiç bakılmıyor. Dönüşüm yapılırken o semtin dokusuna uygun projeler geliştirmemiz lazım” dedi.

Yabancıya pahalı satış için şehir planlanmalı

Körfez yatırımcılarının Londra’da pahalı Türkiye’de ise ucuz konuta geldiğini belirten Çelik, “Geçtiğimiz hafta Londra’ya gittim. Londra’da Arap dolu. Körfez yatırımcıları Londra’ya pahalı konut, Türkiye’ye ise ucuz konut için gidiyorlar. Yani planlı bir şehir ise insanlar bunun bedelini ödemeye hazır. Sadece projeler yapmakla olmuyor. Şehri de planlamak lazım” diye konuştu.