Beton, günümüzde en yaygın kullanılan yapı elemanları arasında ilk sırada yer alır. Ancak basınca karşı çalışan bir malzemedir ve çekme dayanımı oldukça düşüktür. Bu sebeple donatı adını verdiğimiz çelik çubuklarla birlikte kullanılarak ‘’betonarme’’ adını alır. Böylece yukarıdan gelen eksenel yükü beton yüksek basınç dayanımı ile karşılarken, çekme gerilmelerini ve oluşan kesme gerilmeleri donatılar ile karşılanır. Aslında en önemli görevi donatı üstlenir.
Şimdide herşeyin başı olan ‘’çevre kirliliği’’nden bahsedeyim. Biz insanlar maalesef doğaya hiç acımıyoruz. Kullandığımız yakıtlardan, fabrikaların atıklarından, yeraltı suyundan tutun orman tahribatına kadar, belki farkında olmadan dahi olsa atmosferdeki karbondioksit gazının artmasına sebep oluyoruz. Temiz alanlarda %0.03, büyük şehirlerde %0.3’e varan karbondioksit mevcuttur. Aklınızdan geçen; betondan çevre kirliliğine nasıl girdik? sorularını duyar gibiyim. Şimdi sizler için ‘’karbondioksit (CO²) ve beton’’ arasında neler olduğunu anlatayım.
Betonarme yapılardan servis ömrü boyunca durabilitesini korumasını bekleriz. Çimento dozajı iyi ayarlanmış, boşluksuz yerleşmiş ve yeterli miktarda kür uygulanmış olmalıdır. Ancak bu işlemlerden herhangi biri eksik olursa betonda boşluklu bir yapı oluşur. Yağan yağmur sularındaki veya atmosferdeki mevcut CO² bu boşluklardan içeriye sızar ve çimento hidratasyon ürünlerinden kalsiyum hidroksit ( Ca(OH)² ) ile reaksiyona girer. Nötr bir tuz olan kalsiyum karbonat (CaCO³) oluşur. Bu tuzlar betonun porlarında zaman içerisinde çöker ve betonu korozyondan koruyan alkali yapısını bozar. Korozyona uğrayan beton içerisindeki donatılarda paslanmadan kaynaklanan genişlemeler olur yani çapı artar, çekme gerilmelerini beklenildiği gibi karşılayamaz ve bu esnada sünek davranış gösteremez; gevrekleşir. Tüm bu olumsuzluklar sonucunda betonun çatlamasına sebep olur.
Peki karbonatlaşmayı nasıl anlarız?
Eğer betonumuzda açık griden turuncuya kadar uzanan renk değişimi varsa kesinlikle karbonatlaşma söz konusudur. Yani donatımız paslanmış ve bu pas betona rengini vermiştir diyebiliriz. Ayrıca optik mikroskopta da hidrate olmamış çimento tanelerinin yokluğu üzerine tespit edilebilir.
Karbonatlaşmayı önlemek için; beton yüzeyini organik silikon reçine, akrilik silikon reçine, vinil asetat polimeri gibi malzemelerle geçirimsiz hale getirilmelidir. Eğer karbonatlaşma gerçekleşmiş ise derinliği gerekli yöntemlerle uzman kişiler tarafından belirlendikten sonra hasarlı yüzey sıyrılarak özel tamir harçları ile en uygun onarım tekniği belirlenerek sıvanmalıdır.
İnşaat Mühendisi Berna YILDIRIM
Yorumlar
Henüz yorum yapılmadı