Çin'in çelik fazlası sorunu, uzun bir süredir endüstriyel alanlarda tartışma konusu olmaya devam ediyor. Dünya çapında Çin çeliğine karşı artan bir boykot eğilimi ve iç talepteki düşüş, ülkeyi zor durumda bırakıyor.
Geçen yıl, Çin'in net ham çelik ihracatı yıllık %64,2 artarak 85,681 milyon tonu bulurken, çelik ihracatı da yıllık %36,2 artarak 2016'dan bu yana en yüksek seviye olan 90,264 milyon tona ulaştı. Ancak, bu artışlar küresel çelik pazarında bir boykot dalgasına neden oldu. Birçok ülke, Çin'e karşı anti-damping soruşturmaları başlattı, örneğin Şili, Çin'den ithal edilen çeliğe %25 ila %34 oranında geçici vergi uygulamaya karar verdi.
ABD Başkanı Biden, Çin çeliği ve alüminyuma yönelik mevcut tarifelerin artırılmasını önererek Çin çelik şirketlerinin rekabetini eleştirdi. Meksika da geçen yıl Çin'den ithal edilen bazı çelik ürünlerine yaklaşık %80 oranında vergi uygulama kararı aldı.
Çin'in yurt içi çelik talebinin azalması, uluslararası alanda baskı altında olmasına rağmen devam ediyor. Emlak piyasasındaki daralma, yerel yönetimlerin altyapı projelerini durdurmasına neden oluyor ve çelik talebini azaltıyor.
Bu gelişmelerin ışığında, çoğu ekonomist Çin'in emlak piyasasında devam eden daralmanın uzun süreceğini ve çelik üreticilerinin üretimi kontrol etmeleri gerektiğini öngörüyor. Çin'in çelik endüstrisi temsilcileri ise, çelik üretimindeki artışın stratejik nedenlerle yapıldığını savunurken, küresel çelik pazarındaki sorunların daha da derinleşebileceği uyarısında bulunuyorlar.
Çin'in çelik üretimindeki artış, dünya çelik endüstrisindeki dengeleri ciddi şekilde etkiliyor. Ülkenin devasa üretim kapasitesi, küresel çelik pazarında kalıcı sorunlara yol açıyor ve çelik üreticilerini rekabet güçlerini korumak için yeni stratejiler geliştirmeye zorluyor.
Yorumlar
Henüz yorum yapılmadı