AB'nin çelik ürünlerinde 2018'de uygulamaya başladığı korunma önlemlerine karşı Türkiye'nin DTÖ'de başlattığı dava, Türkiye lehine sonuçlandı.
- DTÖ, AB'nin çelik ürünlerinde uygulanan korunma önlemine karşı Türkiye'yi haklı buldu
- Çelik İhracatçıları Birliği Başkanı Aslan: Dünya Ticaret Örgütü kararlarının yaptırım gücü yok
Gelişmeleri AA muhabirine değerlendiren Yayan, DTÖ'nün kararının "AB'nin koruma tedbiri uygulamasının haksız ve hukuksuz olduğunu net bir şekilde gösterdiğini" söyledi.
Türkiye'nin 1. dönem sonrasında, 2. üç yıllık dönem başladığında, AB'nin uygulaması için karşı tedbir uygulama hakkını elde ettiğinin altını çizen Yayan, DTÖ'nün kararı sonrasında, AB'nin önlemde ısrar etmesi halinde, Türkiye'nin karşı tedbir uygulayacağını dile getirdi.
Yayan, AB Komisyonu'ndan beklediklerinin, Avrupa Çelik Üreticileri Birliğinin (EUROFER) ve bazı AB'li çelik üreticilerinin haksız taleplerinin peşine takılarak yaptığı hatalı uygulamayı süratle gözden geçirip, Türkiye ile yeniden, STA ve Gümrük Birliği Anlaşması hükümlerini de dikkate alan serbest ve adil ticaret şartlarını oluşturmak olduğunu kaydetti.
Bu durumun her iki tarafın da lehine olduğunu belirten Yayan, şu değerlendirmede bulundu:
"Avrupa ile içinde bulunduğumuz coğrafi konum zaman zaman Avrupa'nın Türk çelik ürünlerine, zaman zaman da Türkiye'nin Avrupa çelik ürünlerine olan ihtiyacı sebebiyle, karşılıklı çıkar temelinde sürdürülmesi gereken mahiyet taşımaktadır. Bu ilişkinin tahrip edilmesi yalnızca Türkiye'nin değil, AB'nin de aleyhinedir. AB Komisyonunun, bu kararı düzeltme olgunluğunu göstereceğini ümit ediyoruz."
Karar aşamasına nasıl gelindi?
Avrupa Komisyonu tarafından 26 Mart 2018'de 28 ürün grubunda yer alan çelik ithalatına karşı başlatılan korunma önlemi soruşturması kapsamında, 18 Temmuz 2018'de açıklanan ön karara göre, 23 ürün grubunda 19 Temmuz 2018'den itibaren ve 200 gün süre geçerli olmak üzere global tarife kotası ve kota aşımı sonrasında yüzde 25 ilave vergi şeklinde geçici önleme hükmedilmişti.
5 ürün grubunda önemli ithalat artışı olmaması sebebiyle tüm ülkeler menşeli söz konusu ürünler önlemden muaf tutulmuştu.
Bu ürünler, paslanmaz çelikten quarto levhalar, tanecikleri yönlendirilmiş manyetik sac, ray ve malzemeleri, diğer dikişsiz borular, alaşımsız ve diğer alaşımlı soğuk işlenmiş çubuklar olarak belirlenmişti.
Ayrıca, Türkiye, Korunma Önlemleri Anlaşması çerçevesinde kendi payının yüzde 3'ün altında olduğu anılan ürün grupları açısından önlemden muaf tutulmuştu.
2 Şubat 2019 itibarıyla da 25 kategoride ülke bazlı, 1 kategoride global tarife kotası şeklinde uygulanmak üzere nihai önlem yürürlüğe konulmuştu. Türkiye bu kapsamda 17 kategoride nihai önleme tabi tutulmuştu.
AB tarafından yürütülen ve 1 Ekim 2019 itibarıyla tamamlanan gözden geçirme soruşturması neticesinde getirilen ilave kısıtlamalar ise Türkiye'nin ihracatını daha da olumsuz etkilemeye yönelik tedbirleri içeriyordu.
Söz konusu önlemin Türkiye'ye yönelik olumsuz etkilerinin azaltılması için AB'nin önlemi revize etmesi yönünde Türkiye tarafından AB nezdinde gerçekleştirilen ikili girişimler neticesinde, DTÖ nezdinde Türkiye'nin haklarının korunması için gerekli ilave adımların atılması kararlaştırılmıştı.
Bu çerçevede 16 Mart 2020 itibarıyla söz konusu korunma önlemleri ile ilgili olarak Türkiye, AB'yi DTÖ'de danışmalara davet etmiş, böylece AB'nin çelik ürünleri ithalatına uyguladığı korunma önlemi için DTÖ'de dava süreci başlatılmıştı.
AB'nin çelik ürünlerinde 2018'de uygulamaya başladığı korunma önlemlerine karşı Türkiye'nin DTÖ'de başlattığı davada kurulan panel, Türkiye'nin tezlerini destekledi ve AB'nin uygulamakta olduğu önlemlerin uluslararası ticaret kurallarına aykırı olduğuna hükmetti.
29 Nisan 2022'de tüm DTÖ üyeleriyle paylaşılan panel raporunda, AB'nin, önlemlerini "Korunma Önlemleri Anlaşması"na uyumlu hale getirmesi gerektiği karara bağlandı.
Yorumlar
Henüz yorum yapılmadı