İktisadi Kalkınma Vakfı (İKV) Başkanı Ayhan Zeytinoğlu, Brexit sürecinin sonuçlanması için muhtemel seçenekler arasında en akılcı çözümün referandumun yenilenmesi olacağını belirterek, "Koşulların değişmesi ve sürecin çıkmaza girmesi sebebiyle yeniden bir referandum düzenlenerek halka gidilebilir." ifadesini kullandı.
Zeytinoğlu, İngiltere Başbakanı Theresa May’in AB ile vardığı Brexit anlaşmasının parlamentoda reddedilmesine ilişkin yaptığı yazılı açıklamada, üyelikten ayrılma koşullarını içeren anlaşmanın 230 oy farkla reddedilmesinin Brexit sürecinin sonucunu etkileyen tarihi bir gelişme olduğunu vurguladı.
Theresa May’in 3 gün içinde yeni bir planı Avam Kamarası'na sunması gerektiğine dikkati çeken Zeytinoğlu, "Ancak bundan önce İşçi Partisi’nin gündeme getirdiği güven oylaması ile karşı karşıya kalacak. Öyle görünüyor ki, Birleşik Krallık hükümetinin çoğunluğu tatmin edecek bir anlaşmayı kısa süre içinde sonuçlandırması mümkün değil. AB de anlaşmanın tekrar müzakere edilmesine karşı olduğunu açıkladı. Bu durumda Brexit sürecinin öngörülen tarih olan 29 Mart’ta bir anlaşmayla sonuçlanması olasılığı çok azaldı." ifadelerini kullandı.
Brexit sürecinin sonuçlanması için muhtemel seçeneklere değinen Zeytinoğlu, bunların arasında en akılcı çözümün referandumun yenilenmesi olacağını vurguladı.
"En kötü senaryo anlaşmasız bir Brexit"
Ayhan Zeytinoğlu, şunları kaydetti:
"AB ve Birleşik Krallık’ın önündeki seçenekleri şöyle sıralayabiliriz; en kötü senaryo olan anlaşmasız Brexit, yani Birleşik Krallık’ın herhangi bir anlaşma olmadan AB’den 29 Mart itibarıyla ayrılması... Bu seçeneğin gerçekleşmesi halinde gümrük kontrolleri ve tarifelerin yeniden uygulanmaya başlanması ticareti aksatacak, büyük zarar ve kayıplara yol açacak. Ayrıca, Birleşik Krallık’ta mukim AB vatandaşlarının ve AB ülkelerindeki Birleşik Krallık vatandaşlarının durumu tamamen kuralsız bir niteliğe bürünecek. Ekonomik maliyetin ötesinde İskoçya’nın bağımsızlık talebini yeniden gündeme getirecek ve İrlanda’da Kuzey İrlanda ve İrlanda Cumhuriyeti arasındaki sınırı yeniden oluşturarak İrlanda barışını da yeniden tartışmalı hale getirecek."
- "29 Mart tarihinin de ertelenmesi söz konusu olacaktır"
İKV Başkanı Zeytinoğlu, AB’den ayrılma ile ilgili yeni bir referandum düzenlenmesinin ise diğer bir seçenek olduğunu, bu seçeneği savunanların sayısının giderek arttığını vurgulayarak, 23 Haziran 2016 referandumundan bu yana yaklaşık 2,5 geçmesinin, koşulların da büyük ölçüde farklılaştığını gösterdiğini belirtti.
Zeytinoğlu, "Koşulların değişmesi ve sürecin çıkmaza girmesi sebebiyle yeniden bir referandum düzenlenerek halka gidilebilir. İlk referandumda halkın çoğunluğunun AB üyeliği ve üyelikten ayrılmanın sonuçları hakkında bilgisiz olduğu ve çokça da yanlış bilgilendirildiği dikkate alınırsa, tarihi bir hatadan dönülmesi için ikinci referandum fırsatının kullanılması akıllıca olur. Ancak referandum ile ilgili hazırlıkların yapılması ve bu konudaki yasanın parlamentodan geçmesi belirli bir süre gerektireceği için 29 Mart tarihinin de ertelenmesi söz konusu olacaktır." ifadelerini kullandı.
AB ile anlaşmanın yeniden müzakere edilmesinin de bir diğer seçenek olduğunu aktaran Zeytinoğlu, "Bu seçeneğin gerçekleşmesinin önünde önemli engeller var. AB yeniden müzakereye yanaşmıyor ve 29 Mart'a da çok kısa bir süre kaldı. O yüzden anlaşmanın yeniden müzakereye açılması küçük bir olasılık olarak gözüküyor. Yeniden müzakere edilse dahi Avam Kamarası’ndan geçmesini sağlamak da oldukça zor olacaktır." değerlendirmesinde bulundu.
"Ülkemiz açısından da çok önemli"
Ayhan Zeytinoğlu, Brexit sürecinin nasıl sonuçlanacağının Türkiye için de çok önemli olduğunu vurguladı. Anlaşmasız bir Brexit ihtimalinin özellikle otomotiv ve tekstil gibi sektörler için son derece zararlı olacağına dikkati çeken Zeytinoğlu, şunları kaydetti:
"Brexit sürecinin nasıl sonuçlanacağı ülkemiz açısından da çok önemli. Öncelikle, anlaşmasız bir Brexit ihtimali AB içinde ikinci ticari partnerimiz olan ve dış ticaretimizde fazla verdiğimiz Birleşik Krallık’a yönelik ihracatımızın aksamasına sebep olacağı için özellikle otomotiv ve tekstil gibi sektörlerimiz için son derece zararlı olur. Birleşik Krallık’ın 29 Mart 2019 tarihini ileriye atarak yeni bir anlaşmayı müzakere etmek istemesi ya da ikinci bir referandumun gündeme gelmesi de yine çok yakından takip etmemiz gereken süreçler olacak. Her durumda, Birleşik Krallık’ın AB’den ayrılmasını takiben Birleşik Krallık ile Türkiye ilişkilerinin zarar görmemesi için görüşmelerin hemen sonuçlandırılabilecek şekilde devam etmesi gerekiyor. Buna ek olarak Brexit’in çıkmaza girmesi ve AB’yi de zayıflatması gibi bir seçenek ise en önemli ticari ortağımız olan ve tam üye olmayı hedeflediğimiz AB’nin geleceği ve parçası olduğumuz Avrupa’nın güvenliği açısından son derece olumsuz gelişmeleri tetikleyebilir."
Yorumlar
Henüz yorum yapılmadı