Borusan Holding Üst Yöneticisi (CEO) Agah Uğur, gelecek günlerde ABD’nin çelik ve alüminyum ithalatına ek vergi getirmesi çalışmalarına ilişkin, “2018 bütçelerimizi yaparken sıkıntıya girilebilir öngörüsüyle ABD’ye ihracat hedefimizi düşürmüştük. Avrupa’ya, Türkiye içindeki bazı sektörlere kanalize olduk. Bu yıla etkisini minimumda atlatmayı ümit ediyoruz.” dedi.
Uğur, Borusan Holding’in vizyon paylaşım toplantısında yaptığı konuşmada, dünyada belirsizliklerin olduğunu, Türkiye dışında da önemli boyutta yatırım yapmış bir kurum için bu durumun hayatı biraz daha zorlaştırdığını söyledi.
2017’nin iyi geçtiğini ve 2018 için de olumlu düşünceleri ve hedeflerinin bulunduğunu ifade eden Uğur, şunları kaydetti:
“Müşteriler iyi olunca biz de iyi oluyoruz. Bizim ana işlerimizin güç kaynakları otomotiv sektörünün üretim kısmı... Bu geçen sene yüzde 12 büyüdü, beyaz eşya yüzde 8 büyüdü, bunlar bizim için önemliydi. Petrol fiyatları yüzde 23-24 arttı. Bu da ABD’deki kaya gazı ve kaya petrolü çıkarmak için kullanılan borularımızı olumlu etkiledi. Kazakistan, Rusya gibi; iş makineleri ağırlıklı iş alanlarımızda hem ülke olarak iyi yıl geçirdiler hem de madencilik sektöründeki fiyatlar yükseldi. Müşteri segmentlerinin yaşadığı büyüme bize de olumlu yansıdı. Bunun neticesinde 2017’de ciromuzu yüzde 31 artışla 17 milyar lira ile kapattık. 2018 yılında yüzde 19 büyüyerek 20 milyar lirayı aşkın ciro hedefliyoruz. Faaliyet karında da 2018 yılında yüzde 19 artışla 1,8 milyar lira planlıyoruz. Yine bu yıl 1,2 milyar liralık yatırım yapacağız. Bin 250 kişiyi Borusan’a kazandıracağız.”
"Distribütörlüğün payı ilk defa toplam yatırımımız içinde yüzde 46’ya çıktı"
Agah Uğur, distribütörlük ve çelik işlerinin dengeli olduğunu, lojistik işinin hızlı büyüdüğünü, enerjiyi yatırım aşamasında olan bir iş olarak gördüklerini söyledi.
Yatırımlarda enerjinin payının yüksek olduğunu, her yıl 400-450 milyon lira enerjiye yatırım yaptıklarını aktaran Uğur, “2017 ilginç bir yıldı. Distribütörlük işimizin payı ilk defa toplam yatırımımız içinde bu kadar yükseldi, yüzde 46’ya çıktı. Bu hem iş makineleri hem de otomobil kiralamaları büyümesinden kaynaklandı. Lüks segmentte toplam kiralanan araçların yüzde 50’sinin bizim filomuzdan gelmesini istiyoruz. Otomotiv satış ağımızı güçlendirdiğimiz bir yıl oldu.” diye konuştu.
Uğur, 2018 yılında yatırımlarının yüzde 30’unu çeliğin oluşturacağını ifade ederek, “2018 yılında 1,7 milyon ton yassı çelik, 800 bin ton çelik boru, 26 binin üzerinde otomobil, 7 ülkede 2 bin 300 iş makinesi satacağız. Tamamen yenilenebilir enerji kaynaklarına dayalı 280 megavatlık projelerin yatırımına başlıyoruz. 2020’nin başında hayata geçmiş olur.” dedi.
Bu yıl yeni Ar-Ge merkezi açacaklarını belirten Uğur, “2017’de Ar-Ge ve dijitalleşmeye yaklaşık 40 milyon lira yatırım yaptık. Bu alanda 2020 yılına kadar 900 milyon TL yatırım yapma hedefimize planlarımız doğrultusunda adım adım ilerliyoruz. İş süreçlerimizi dijitalleştirerek, farklı iş alanlarımızda üretim, satış ve satış sonrası hizmetlerimizi daha fazla değer yaratacak şekilde dönüştürüyoruz. Üzerinde çalıştığımız 100 kadar projeden bazılarını bu yıl devreye almayı planlıyoruz.” şeklinde konuştu.
Uğur, Borusan EnBW Enerji’nin rüzgar enerjisinde pazar lideri olma hedefi yolunda 2017’de önemli adımlar attığını vurgulayarak, “Geçen yıl gerçekleştirilen ihalelerde Borusan EnBW Enerji, 10 yeni proje ve 396 megavat kapasite kazandı. Yeni projelerle birlikte şirketin enerji portföyü bin 172 megavat düzeyine çıktı.” dedi.
“Sonunda kim kaybedecek mutlaka ABD sanayisi kaybedecek”
Borusan Holding CEO'su Uğur, bir gazetecinin, gelecek günlerde ABD’nin çelik ve alüminyum ithalatına ek vergi getirmesi çalışmalarına ilişkin sorusu üzerine, şunları kaydetti:
“Trump dün bir açıklama yaptı. Biz korumacılığa tamamen karşıyız. Korumacılık kötü giden bir şeyin iyileştirilmesi yerine yaşatılması demek. Buna inanmıyoruz. ABD zaten en korumacı ülkelerden biri... Şu anda zaten sadece 150’nin üzerinde işleyen korumacı kurallar, vergiler konulmuş düzenden bahsediyoruz. ABD’deki en standart çelik dünyanın en pahalı çeliği... Bunun üzerine tamamıyla uydurma bir kararla stratejik sektörlerin korunması… Stratejik sektör dedikleri de ABD’nin savunma sanayi... Savunma sanayinin korunması için çelik ve alüminyuma vergilendirme getiriyorlar. Sonunda kim kaybedecek? Mutlaka ABD sanayisi kaybedecek. 'Savunma sanayisini koruyalım' derken ABD’de tüketilen çeliğin sadece yüzde 3’ünü savunma sanayi kullanıyor. Yüzde 97’si başka sektörleri etkileyecek.”
Bu kararın Borusan için önemine de değinen Uğur, “Borusan için önemli bir şey... 2017 yılında yaklaşık 600 milyon dolarlık ciromuz ABD’den geldi. 2018 bütçelerimizi yaparken sıkıntıya girilebilir öngörüsüyle ABD’ye ihracat hedefimizi düşürmüştük. Başka yerlere kanalize olduk. Avrupa’ya, Türkiye içindeki bazı sektörlere kanalize olduk. Bu yıla etkisini minimumda atlatmayı ümit ediyoruz. Burada kaybetme potansiyeli olan karlılığımızı ABD’deki tesisimizin karlılığının artmasıyla telafi edeceğiz. ABD’de kaya gazı ve kaya petrolü iyi gidiyor. Oradaki fabrikamız olumlu bile etkileniyor. Bu işin kremasını bu yıl yiyeceğiz gibi gözüküyor. Üretimimizi genişletmeye gidebiliriz.” şeklinde konuştu.
Uğur, Türkiye’nin yaklaşık 2 milyon ton civarında çelik ihraç ettiğini, bunun bir kısmının vergilendirme gelmeden gönderilmiş olacağını, sonrasında fiyatlar değişene kadar ihracatın duracağını, daha sonra fiyat oturunca Türkiye ihracatının devam edeceğini düşündüğünü kaydetti. Uğur, "Bu alanda Türkiye, ihracatında büyüme olmazsa bile yerini koruyacak." dedi.
60'ıncı yıla özel yatırım
Borusan Mannesmann, 60’ıncı yılı olan 2018’i önemli bir yatırımla taçlandırıyor. Şirket, Gemlik’te otomotiv sanayisi için özel borular üretecek yeni bir fabrika kurarken, Halkalı’daki fabrikanın üretim kapasitesini de artıracak.
Toplam 300 milyon lira düzeyindeki yatırımın bir bölümü bu yıl devreye alınacak, 2019 yılında ise tamamlanmış olacak. Yatırım sonucunda otomotiv boruları üretiminde yüzde 55 kapasite artışı olacak ve 250 kişilik yeni istihdam yaratılacak. Ayrıca, bu yatırımla Türkiye’de sadece Borusan Mannesmann’da olan, farklı bir teknolojiyle üretilen enerji, madencilik ve makine ekipman üretimi gibi sektörlerde kullanılan endüstriyel boruların kapasitesinde de artış sağlanacak.
Yorumlar
Henüz yorum yapılmadı