Kibar Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ali Kibar, Türkiye'deki yerli sermayenin ülkesine sonuna kadar güvendiğini belirterek, "Bu süreçler elbette atlatılacak. Dolayısıyla bizim elimiz de parmaklarımız da kolumuz da taşın altında… Onun için hepimiz ülkemizi sahiplenip sanayimize, sektörlerimize, istihdamımıza odaklanmalı, işimizi daha iyi yapmalıyız" dedi.
AA muhabirinin gündeme ilişkin sorularına yanıtlayan Kibar, kurdaki artış, Türkiye ekonomisi ve otomotiv sektörüne ilişkin 2014 projeksiyonunu paylaştı.
Kurda yaşanan hızlı artışların daha önceki dönemlerde de yaşandığını hatırlatan Kibar, "O dönemlerde kurdaki hızlı artışın ekonomiye yansımalarını hatırlarsak bu bir günden ertesi güne olması gereken düzeltme şeklinde değil ama birkaç ay içinde piyasanın kendi dengesine oturduğunu gözlemledik. Bu süreçte de bazı dengelerin sağlıklı hale gelmesiyle birlikte piyasa yeni dengesini oluşturur. Bu da birkaç aylık bir zaman dilimine ihtiyaç doğurur" değerlendirmesini yaptı.
ABD Merkez Bankası'nın (Fed) gelişmekte olan ülke piyasalarını zor durumda bırakan stratejisiyle Türkiye'de yaşanan olayların aynı zaman dilimine gelmesinin piyasalar için olumsuz bir sürece yol açtığını belirten Kibar, piyasalardaki istikrar için 30 Mart yerel seçimlerine dikkati çekti.
Kibar, "Gelişmekte olan piyasalara yönelik sadece Türkiye değil, Hindistan'da, Brezilya'da, Arjantin'de belirli ekonomilerde ister istemez Fed'in yeni tahvil alım programlarının bir etkisi oldu. Bu kurlar, yerel para birimleri üzerinde etkili oldu. Bunun da ötesinde bir de seçim sürecine yönelik dönemsel hassasiyetlerin yansımaların da ekstra bir bedelini ödüyoruz" dedi.
Türkiye'nin yerli sermayesinin ülkesine sonuna kadar güvendiğini vurgulayan Kibar, "Bu süreçler elbette atlatılacak. Türkiye'nin kendi yerli yatırımcısı zaten ülkesine güveniyor. Dolayısıyla bizim elimiz de parmaklarımız da kolumuz da taşın altında… Onun için hepimiz ülkemizi sahiplenip sanayimize, sektörlerimize, istihdamımıza odaklanmalı, işimizi daha iyi yapmalıyız" dedi.
- "Otomotivdeki durum sürdürülebilir değil"
Türkiye'deki yerel tüketicinin hakim alışkanlığının ithalat odaklı tüketim olduğunu anımsatan Kibar, özellikle otomotivde yerli-yabancı üretimi ve ürünlerin üretim-tüketimi konusunda ciddi bir sıkıntı olduğunu, yerli üründe otomotiv ve hafif ticaride 1,2 milyon adedin üzerinde bir üretim olduğunu, yerli üretimin yüzde 80'e yakınının ihracata gittiğini, iç pazardaki tüketim de yüzde 80 oranında ithalatla sağlandığını söyledi.
"Bu hiçbir şekilde normal bir düzen değil. Yerli üretilen araçların da satılabileceği ve tüketicinin tercihini mümkün kılan bir hale getirilmesi lazım ki biz bu ticaret açığından, kur dalgalanmalarından en az etkilenelim" diyen Kibar, bir takım hassas dengelemelerin, vergisel düzenlemelerin de daha sağlıklı olmasında, yerli katma değerle üretilen araçların yurt içinde tüketiminin de özendirilmesinde büyük yarar olduğunu anlattı.
Kibar, "Yeni kapasiteler, yeni ürünler gelebilsin. İthal pazarı olmuşuz, sanayimiz üretiyor, ihracatçı olmuş… Otomotivdeki bu durum normal, sürdürülebilir ve dengeli bir durum değil" dedi.
Hyundai Assan'ın günübirlik tartışmalara takılmadan tesislerini devreye alma ve yeni yatırımlarla ilgilendiğine işaret eden Kibar, sözlerini, "Çalışmalarımızı devam ettiriyoruz. Bunun yanında üretimlerimizi devreye almayla haşır neşir durumdayız. İhracata ve iç piyasaya ürün sağlamaya ve beklentileri realize etmeye odaklanmış durumdayız. Böyle bir süreçte en zor görevlerden biri de işini sistematik, seyrinde devam ettirebilmek diye düşünüyorum" diye tamamladı.
Yorumlar
Henüz yorum yapılmadı