Anadolu 500 listesinin lider ismi bu yıl da değişmedi. Üretim ve ihracatta yükselen performansıyla listemizde liderliği kimseye bırakmayan Tosçelik sadece Anadolu’nun değil, Avrupa’nın en büyük boru profil üreticilerinden biri konumunda. Anadolu’nun lider sanayi şirketi olarak yine sektörde öncü olmayı sürdürdüklerini anlatan Tosyalı Holding Yönetim Kurulu Başkanı Fuat Tosyalı, dünyanın en hızlı büyüyen demir-çelik şirketi olduklarını ve beş yıl içerisinde dünyanın en büyük 20 çelik şirketinden biri olmak için çalıştıklarını kaydediyor.
Grup olarak bu yılı 7 milyar dolarlık bir ciroyla kapatmayı öngördüklerini ileten Fuat Tosyalı, yıllık toplam 15 milyon ton sıvı çelik üretim kapasitesine sahip olduklarını anlatıyor. Fuar Tosyalı, Türkiye’nin yanı sıra Cezayir, Libya, Senegal ve İspanya’da da yatırımları olan grubun Angola Cumhuriyeti’ne ait petrol şirketi Sonangol ile gerçekleştireceği ortaklıkla mevcut demir cevheri yatırımına ilave olarak entegre bir demir-çelik tesisi kurmak için de iş birliğine gideceklerini bilgisini veriyor. Tosyalı, grubun önümüzdeki dönem büyüme vizyonunu anlattı.
Tosyalı Holding iştiraki Tosçelik listemizde yine lider. Şirketin bu yılki performansından söz eder misiniz?
2024 dünyada dönüşümün devam ettiği, jeopolitik gerginliklerin olduğu, zaman zaman tedarik zincirinde sorunların yaşandığı zorlu bir yıl oldu. En büyük pazarımız olan Avrupa ekonomisi büyümekte zorlanırken Çin’in üretim fazlasını dünya pazarlarına sunması birçok ülkede ekonomileri zorladı. Türkiye’de ise enflasyonu düşürmek için uygulanan sıkı para politikası ekonomik aktivitenin ivme kaybetmesine yol açtı. Demir-çelik sektörü özellikle Çin’in çok düşük fiyatlarla pazara girmesi karşısında bir hayli zorlandı. Biz tüm bu gelişmelere rağmen Amiral gemimiz olan Tosçelik ile büyümeye devam ettik. Avrupa’nın en büyük boru profil üretici olarak dahil olduğumuz projelerin sayısını artırırken ihracat coğrafyamızı da genişletmeye devam ettik. Tosçelik, Anadolu’nun lider sanayi şirketi olarak yine sektörde öncü olmayı sürdürdü.
Peki holding açısından 2024 yılı özetle nasıl geçti? Yüzdesel olarak grup bu yılı nasıl bir büyümeyle kapatır?
Yurt içinde ve yurt dışındaki değişken koşullara rağmen kararlı bir şekilde üretimi artırmak için yıl boyunca çok çalıştık. Bu yıl, sadece yurt içinde yaklaşık 6 milyon ton üretim yaptık. Üç kıtada 40’tan fazla tesisimiz var. Yıllık toplam 15 milyon ton sıvı çelik üretim kapasitesine sahibiz. Türkiye’nin yanı sıra Cezayir, Libya, Angola, Senegal ve İspanya’da da global yatırımlarımız bulunuyor. 2024’ü küresel olarak toplam 7 milyar dolar ciro ve yaklaşık 2 milyar dolar ihracat ile kapatacağımızı öngörüyoruz. 15 bin çalışanımızla geleceğe emin adımlarla ilerliyoruz.
2025 büyüme hedefinizden söz eder misiniz? Ciro ve ihracatta 2025 planı nedir?
Tosyalı olarak değişken küresel koşullara rağmen, 2025’te küresel büyümemizi sürdürmek için katma
değer yaratacak yatırımlarımıza, yapay zeka odaklı endüstri 4.0 teknolojilerine, verimliliğimizi yükseltmeye ve ölçeğimizi artırmaya odaklanacağız. Dünyanın en hızlı büyüyen demir-çelik şirketi olarak, beş yıl içerisinde dünyanın en büyük 20 çelik şirketinden biri olmak için var gücümüzle çalışıyoruz. Türkiye’den yaptığımız ihracatı da ilave ettiğimizde küresel satışlarımızın yüzde 60’a yakını yurt dışı pazarlardan geliyor. 2025 yılında da küresel olarak 3 milyar dolar civarında bir ihracat gerçekleştirmeyi, ciromuzu da 9 milyar doların üzerine çıkarmayı hedefliyoruz.
Grubun amiral gemisi Tosçelik’in önümüzdeki süreçte nasıl bir büyüme vizyonu var? Tosçelik’in yurt dışı girişimlerinden söz eder misiniz?
Tosçelik ERW’de 2024 yılında bir önceki seneye göre üretimimiz artırdık. Toplamda dünyayı 18 kez turlayacak kadar boru profil ürettik. Verimliliği ve kaliteyi artırmak üzere tüm üretim hatlarımızda yeni yatırımlar yaptık. Kalite laboratuvarlarımızı yeniledik, bu alanda tüm test gereksinimlerini karşılıyoruz. Ancak burada da ölçeğimizi büyütmek için durmuyoruz. Hem yurt içi hem yurt dışı ilave yatırım planlarımız ile Tosyalı olarak genel toplamda ERW boru profil kategorisinde 5,5 milyon ton/ yıl üretime ulaşacağız.
2025 yılında hangi sektörde, ne kadarlık bir yatırım öngörünüz var? Yatırımların içeriğinden söz eder misiniz?
2025’te çoğunluğu sürdürülebilirlik odaklı yeşil çelik yatırımları yapmaya devam edeceğiz. Yakın zamanda faaliyete başlayan Cezayir’deki 2. DRI tesisimiz küçük bir modifikasyonla, dünyada hidrojenle çalışabilme özelliğine sahip ilk tesis oldu. Benzer şekilde Libya Bingazi’de, toplam 8,1 milyon ton kapasiteli dünyanın en büyük DRI tesislerini kurmak üzere United Steel Company for Iron and Steel Industry (SULB) ile yepyeni bir anlaşmaya imza attık. Üç fazdan oluşacak olan entegre demir-çelik tesisinin ilk fazı olan 2,7 milyon ton kapasiteli kısım için yatırımlara hemen başlayacağız. Ayrıca Angola’da, Angola Cumhuriyeti’ne ait petrol şirketi Sonangol ile gerçekleştireceğimiz ortaklık ile mevcut demir cevheri yatırımımıza ilave olarak entegre bir demir-çelik tesisi kurmak için iş birliğine gidiyoruz. 2024 yılının hemen başında satın aldığımız İspanya’nın önemli spiral boru üreticilerinden STS’de yaptığımız yatırımlarla üretimde 12 kat bir artış gerçekleştirdik. Burada da kapasite artışları planlıyoruz.
Mevcut yatırım planınızda sürdürülebilirlik tarafına ne kadarlık bir kaynak ayrılacak? Bu alana yönelik 2025 yılında hangi çevreci adımları atacaksınız?
Tosyalı olarak son beş yılda toplam yatırım tutarımız 6 milyar doların üzerinde ve bu yatırımların büyük çoğunluğu sürdürülebilirlik odaklı. AR-GE’ye, ileri teknolojiye, döngüsel üretime, güneş ve hidrojen gibi temiz enerji kaynaklarına yatırımlarımız aralıksız devam ediyor. Bu yıl yeşil çelik markamız Tosyalı V-Green’in lansmanını yaptık ve dünya genelinde yoğun ilgi gördü. Dünyanın en prestijli ödüllerinden biri olan “The ESG & Sustainability Awards” da Yılın Çevresel Ürün ödülünü kazandı. Sektörümüzde Sınırda Karbon Düzenleme Mekanizması raporlamasını fiili değerleri ile yapan ve ulaştığı düşük değerlerini müşterileri ile paylaşan ilk şirketlerden biriyiz. Avrupa Komisyonu’nun yayınladığı kabul değerlerinin ve rakiplerimizin çok altındayız. Hatta uçtan uca sadece kendi hammaddelerimizle ürettiğimiz ürünlerde, ürün bazında emisyonlarımız rakiplerimizle ve kabul değerlerle kıyaslandığında neredeyse yüzde 50 daha az karbon salımı gerçekleştiriyoruz.
Kaynak:Ekonomist
Yorumlar
Henüz yorum yapılmadı