Şimşek, katıldığı bir programda, ekonomideki gelişmelere ilişkin soruları yanıtladı.
Güçlü siyasi temeli olan bir ekonomik program inşa ettiklerini ve öngörülebilirliği arttırmayı amaçladıklarını bildiren Şimşek, "Orta Vadeli Program'ın (OVP) özü dezenflasyon. Yani enflasyonu tek haneye düşürmek, milletimizi hayat pahalılığından kurtarmak." diye konuştu.
Şimşek, programla 3 yıllık perspektif sunduklarına ve bir yıllık geçiş süreci öngördüklerine işaret ederek, "Türkiye'nin kendine özgü şartları var. Geçen yıl mayısa kadar para politikası çok fonksiyonel değildi. Bunu işlevsel hale getirecek bir süreç öngördük. Ani şok tedavilerin yan etkileri büyük olabiliyor. Bankacılık sektörünün yapısını, reel sektörün bilançolarını dikkate aldık. Çalışmaların tamamı hassasiyetle götürüldü. Bu programı okumayanlar ahkam kesiyor." ifadelerini kullandı.
Enflasyonu tekrar tek haneye, daha sonra da düşük tek haneye indirmek için hesaplar yaptıklarını anlatan Şimşek, "Programın özünde para politikasında normalleşme var. Türk lirasını güçlendirecek, destekleyecek, pozitif getiri sağlayacak, kredi genişlemesini yavaşlatacak, enflasyon beklentilerini çıpalayacak para politikası uygulamaya başladık. Merkez Bankasında birikimiyle, tecrübesiyle çok değerli arkadaşlarımız var. Karamsarlık pompalayanlar, piyasada belirsizlik, tedirginlik yaratmaya çalışanlar, bu arkadaşların çalıştıkları kurumların kapısından geçemezler." değerlendirmesinde bulundu.
Şimşek, Merkez Bankasının elinin son derece serbest olduğunu, enflasyonu düşürmek için ne gerekiyorsa onu yapacağını söyledi. Geçen sene meydana gelen depremlerin etkisinin devam ettiğini, inşaat girdilerinin ve işçilik maliyetlerinin arttığını, yapı stokunun azalmasıyla birlikte kiraların arttığını anlatan Şimşek, bu yıl enflasyonda deprem ve seçim etkisinin sistemden çıkacağına işaret etti. Şimşek, tek seferlik etkilerin çıkarılması durumunda bu yıl enflasyonun düşeceğini belirterek, "Enflasyon niye düşecek? Çünkü para politikası sıkılaştı, sıkılaşacak. Gelirler politikası bu paralelde belirlenecek. Enflasyon temmuzun 3'ünden itibaren düşmeye başlayacak. Çünkü çıktı açığı öngörümüze göre temmuzda eksiye dönüyor. Para politikası gecikmeli etkiye sahip olacak. Maliye politikası daha hızlı etkili." diye konuştu.
"Enflasyonun düşüşü için ne gerekiyorsa yapacağız"
Enflasyonist yeni vergi getirilmeyeceğini, katma değer vergisi genel oranını, kurumlar vergisini ve gelir vergisini artırmayacaklarını vurgulayan Şimşek, "Bu konuda çok netiz. Ama istisnaları, muafiyetleri, indirim oranlarını gözden geçireceğiz." ifadelerini kullandı. Şimşek, maliye politikasıyla enflasyonun düşüşü için ne gerekiyorsa yapacaklarını aktardı.
Şimşek, muhalefetin ekonomi programına ilişkin eleştirilerine de yanıt vererek, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Program nerede diyenler, bir zahmet programı okusunlar. Önerileri varsa getirsinler. Muhalefetin sıkıntısı bu. Hiçbiri katkı vermiyor. OVP'de sıkı para, maliye ve gelirler politikası ile yapısal dönüşüm var. Dijital ve yeşil dönüşüm var. Yatırım ortamını iyileştirecek yüzlerce eylem var. Programımızın temeli sağlamdır. Temel siyasi istikrardır. Cumhurbaşkanımız programı sahiplenmiştir."
Kredi politikasına yönelik de değerlendirmede bulunan Şimşek, "Kaynakları tüketime değil, üretken alanlara, yatırıma, istihdama ve ihracata yönlendireceğiz. Bunu kredi politikasıyla yapacağız. Müdahaleci olacağız. Biz kredi politikasında kaynağın tüketime değil, arz yönlü üretime gitmesini sağlayacağız. Bunun için ilave tedbirler gerekiyorsa alacağız." dedi.
"Yönlendirmelere itibar edilmesin"
Şimşek, vatandaşın portföy tercihlerine saygılı olduklarını, bu tercihleri de makro ekonomik koşulların belirlediğini dile getirdi.
Türk lirasını cazip hale getireceklerini belirten Şimşek, "TL cazip hale geldikçe dezenflasyon programı uygulandıkça, kur korumalı mevduatta (KKM) ve dolar hesaplarında çözülme öngördüğümüzü söyledik. Bu, kademeli ve piyasa koşulları el verdiği ölçüde olacak. Geçen sene ağustosta KKM zirveyi bulmuş. Yaklaşık 3,4 trilyon lira, bugün 1,1 trilyon lira azalmış. 3'te 1 oranına yakın azalma var. KKM'de 29 haftadır kesintisiz azalma var. Şu anda TL mevduatın toplam mevduat içindeki payı yüzde 42'ye ulaştı. Dolar cinsinden KKM yaklaşık 141 milyar dolardan 75 milyar dolar civarına kadar indi. Bizim program çalışır." değerlendirmesinde bulundu.
Şimşek, Türkiye'nin risk priminin düştüğüne işaret ederek, KKM'den çıkışın olduğunu, cari açığın daraldığını, büyümenin yeniden dengelendiğini ve ülkenin kredi notunun arttığını söyledi.
Son dönemde spekülatif amaçlı yönlendirmeler olduğuna dikkati çeken Şimşek, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Vatandaşların, spekülatif amaçlı yönlendirmelere itibar etmemesinin kendi menfaatlerine olacağını düşünüyorum. Şu anda oturup nerede iki kuruşu varsa gidip verimli olmayan alanlarda yatırıma yönlendiren bir kesim var. Bunu siyasi saiklerle ya da gerçekten de öyle düşünüp de yapan da var. Milletin düşüncelerine, değerlendirmelerine, yorumlarına, eleştirilerine saygı duyuyoruz. Fakat makro ekonomik temeli olmayan bir portföye doğru yönlendirmeyi biz çok net şekilde görüyoruz. Bunun seçim arifesinde yapılmasının siyasi amaçla olduğunu düşünüyoruz."
Yorumlar
Henüz yorum yapılmadı