Türkiye’nin sofralık zeytin üretim merkezi Akhisar’da zeytin hasadı devam ediyor. Zeytinyağında marka şehir olma yolunda emin adımlarla ilerleyen Akhisar’da seneye her fabrikada zeytinyağı tadım personeli olacak. Türkiye’nin yeşil zeytin rekoltesinin yüzde 75’ini, siyah zeytin rekoltesinin ise yüzde 30’unu karşılayan Akhisar, zeytinyağında “marka şehir” olmak için çalışmalarına devam ediyor. Akhisar Ticaret Borsası Başkanı Alper Alhat, “Akhisar’dan 95 ülkeye zeytin ihracatı var. Zeytinyağını ise ABD, Çin, Japonya, Güney Kore, Kanada ve Avustralya başta olmak üzere 42 ülkeye ihraç ediyoruz” dedi.
Zeytinyağında en iyi kalite Akhisar’ın zeytinyağında yeni ataklara hazırlandığını söyleyen Alhat “Biz Akhisar’da üç yıldır, 67 fabrikada soğuk sıkım yapıyoruz. Ambalajda raf ömrünü yükseltecek ürün üretmeye başladık. Önümüzdeki yıl her fabrikada dünyada akredite olmuş bir zeytinyağı tadım personeli olmasını planlıyoruz” dedi. “Destek şart” Markalı ihracat desteğinin artması gerektiğinin altını çizen Alhat “Biz ihracatı ‘rakip ülkelere tedarikçilik’ olarak algılayanlardan farklı düşünüyoruz. Artık katma değer yaratan ihracat modellerini güçlendirmemiz şart” dedi. Yıllar önce 600 dolar ambalajlı zeytinyağı desteği verilirken, bu desteğin TL’ye çevrilmesi ve dövizin hızlı artışıyla ambalajlı satışların eridiğini belirten Alhat “Bugün 1600 lira seviyesinde. Destek tekrar iyi bir seviye çıkartılabilirse ambalajlı ihracat şahlanır” diye konuştu.
“Tüketim düşmemeli’
Düşük destek miktarı nedeniyle ambalajlı ihracat yerine dökme ihracat kolaycılığının sektöre hakim olduğuna dikkat çeken Alhat “Yüksek döviz kuru nedeni ile görece ucuz kalan zeytinyağımız, yurtdışındaki rakip zeytinyağı firmalarının iştahını kabartıyor” dedi. Geçen yıl “yasak var” denildiği ve zeytinyağı rekoltesi bir önceki yıldan eksik olduğu halde özel izinler ile yine bir önceki yıla göre daha fazla dökme zeytinyağı ihracatı yapıldığını vurgulayan Alhat “Çiftçi kazanmadı, sanayici de kazanmadı. Peki kim kazandı? Rakip ülkelerin firmaları ve bu izinleri almayı becerebilen ülkemizdeki komisyoncuları. Rekoltenin düştüğü yıl, dökme ihracat artınca binbir emekle 0,8’den 2 litreye taşıdığımız kişi başı zeytinyağı iç tüketimimiz ne yazık ki 1,4’lere kadar düştü, düşmemeli” diye konuştu.
“Pozitif ayrımcılık” çağrısı
Zeytinyağının pozitif ayrımcılığa ihtiyacı olduğunu dile getiren Alper Alhat, zeytinyağının perakende KDV’sinin yüzde 8'den yüzde 1’e indirilmesi taleplerini hatırlattı. Alhat, “Her türlü fedakarlığı yapan zeytin üreticilerinin bugün geldiğimiz noktada pozitif ayrımcılığa ihtiyacı var. Yüzde yüz milli ve yerli üretim olan zeytin ve zeytinyağı sektörü yıllardır zorda ancak maalesef uzun süredir talep ettiğimiz KDV indirimi yapılmadı. Diğer bitkisel yağların ithalatında yüzde 30 civarında gümrük vergisinden feragat edilirken, zeytinyağında KDV indirimine gidilmedi. Zeytinyağı sektörü yüzde 30 desteklense, bu çiftçi dağa taşa zeytin diker” dedi.
Yorumlar
Henüz yorum yapılmadı